13.Bölüm

2.8K 231 71
                                    

İyi okumalar... :))

***

Meriç gözlerini patlatmış şaşırmış bir şekilde Ali'ye bakıyordu. Duyduğu şeyler karşısında ne diyeceğini bilemiyordu ve sesli bir şekilde yutkundu.

"Ben sesli ve görüntülü mü hayal kurdum şu an?" - diye sordu Meriç, idrak edemiyordu yaşananları. Bunu duyan Ali'nin yüzüne büyük bir gülümseme yerleşti.

Ali "Hayır Meriç şu an yaşananlar gerçek." - dedi gülümsemesini eksik etmeyerek.

"Je ne peux pas croire (İnanamıyorum)." - dedi Meriç şaşkınlıkla.

"Anlamadım?" - diye sordu ardından Ali.

Meriç "Pardon ya şaşırınca, heyecanlanınca arada bir fransızca kelimeler çıkıyor ağızımdan. Çok garip biliyorum ama oluyor böyle şeyler, yani insanlar bazen ingilizce şaşırır ya, bende fransızca şaşırıyorum." - dedi hızlı hızlı, soluk soluğa kalmıştı.

"Tamam Meriç'çim sakin ol, nefes al. Fransızca konuşabildiğini bilmiyordum?!" - dedi Ali, bu ona çok çekici gelmişti.

"Ehh işte Fransaya gitsem problem yaşamam hah. Nerde kalmıştık biz?" - dedi Meriç büyük bir gülümsemeyle.

Ali "Bilmem, nerde kalmıştık?" - diye sordu  Meriç'e yaklaşarak.

"Nous étions amoureux. (Aşkta kalmıştık.)" - dedi Meriç, Ali'nin gözlerine bakarak.

"Yani?" - diye sordu Ali.

"Yani aşkta kalmıştık Ali'cim." - dedi Meriç daha da yaklaşarak.

İkili arasında ki mesafe neredeyse yok denilecek kadar azalmıştı derken kapı zili çaldı.

"Bu klişeyi yaşayacağım hiç aklıma gelmezdi hah. Sakın buradan ayrılma tamam mı? Ben şimdi geleni yollayacağım." - dedi Meriç kapıya doğru ilerleyerek. Ali büyük bir tebessümle onaylamıştı.

Kapıyı açan Meriç karşısında beklemediği birisini gördü. Zile basan kişi Umuttu.

"Aa Umut? Hoşgeldin." - dedi Meriç şaşırmış bir ifadeyle.

Umut "Hiç hoş gelmedim Meriç. Damlayla aramız bozuldu, beni sevmediğini ve senin yüzünden benimle konuştuğunu söyledi." - dedi, kızgın ve üzgün görünüyordu. Anlaşılan Damla başka bir hamle daha yapmıştı Meriçe karşı.

Meriç "Gel Umut'çum sakince konuşalım. Geç içeri." - diyerek Umutu içeri davet etti.

"Aa Ali sende mi buradaydın?" - diye sordu üzgün çocuk.

"Hoşgeldin Umut. Üzgün görünüyorsun." - dedi Ali karşısındaki çocukla tokalaşarak.

"Sorma abi ya, Damlayla aramız bozuldu." - dedi Umut koltuğa oturduktan sonra.
Ali kendini kötü hissetmişti çünkü yalandan bile olsa Damlayla sevgili olmuştu 1 saatliğine.

"Üzülme kardeşim ya, düzelir her şey." - dedi Ali rahatsızca.

"İnşallah, inşallah." - dedi ardından Umut.

Meriç "Bak Umut ben sandım ki Damlada senden hoşlanıyor o yüzden böyle oldu. Ben siz mutlu olsun istedim. Bence Damlanın bu aralar kafası karışık, en iyisi sen onu biraz rahat bırak, bi kafasını toplasın, sonra her şey hallolur." - dedi Umutun karşısına oturduktan sonra.

"Öyle mi diyorsun?" - diye sordu Umut.

Meriç "Tabi canım, kesinlikle. Di mi Ali?" - diyerek topu Ali'ye attı.

"Kesinlikle. Sen takma kardeşim, olur öyle bazen." - dedi Ali, Meriçe yardım ederek.

"Madem öyle diyorsunuz. Meriç kusura bakma ya sizi de rahatsız ettim." - dedi Umut çekinerek.

Entrikalar Prensi | bxbDonde viven las historias. Descúbrelo ahora