101.Bölüm

219 25 89
                                    

Ho-ho-ho! (Bu klişeyi yapmam lazımdı, içimde kalamazdı) Sizin için yeni yıl hediyem; bol entrikalı bir bölüm...🐍 Umarım sever ve destek olursunuz zira son bölüme her ne kadar bol ve güzel yorumlar gelmiş olsa da, oylar maalesef ki düşük. Haliyle bu, minik yazarınızı üzüyor. Daha fazla drama batmayıp keyifli okumalar diliyor ve şimdiden yeni yılınızı kutluyorum!🎉❤️

***

Kendine gelen Meriç, haliyle savunmaya geçti. "Nasıl ya? Ben bir şey yapmadım!"

"Tüm suçlular böyle söyler..." diye fısıldadı Çağla.

"Saçmalama Çağla! Ben ne anlarım bilgi sızdırmaktan, köstebeklikten. Hem daha dün bu şirketin menfaati için aylardır peşinde koştuğunuz müşteriyi ikna etmedim mi?" Meriç gerçekten doğru bir konuya parmak basmıştı ancak sunulan delliler çok ciddi boyuttaydı.

"İstediğinde ne tür işler becerebildiğine hepimiz hakimiz. Hem ne malum gözümüzü boyamak için yapmadığın? Sonuçta herkesin içinde bizi davette rezil etmenin üstünden çok zaman geçmedi." dedi Çağla, sarışın çocuğun üstüne gitmeye devam ederek.

"Sen yaptın değil mi? Tüm bunları sen planlayıp beni tuzağa düşürdün!" diye çıkıştı Meriç iyice sinirlenerek.

"Tanrım bu çocuk gerçekten delirmiş. Şirketimizin yönetiminde böyle birisinin yer almasına kesinlikle karşı çıkıyorum!"

"Eğer bu doğruysa ki doğruluk payı çok yüksek gibi gözüküyor, şirketin yönetiminde yer almanız mümkün değil Meriç Bey." diye ekledi Esma Hanım.

"Ben yapmadım diyorum! Komploya kurban gidiyorum şu an ve bu yılan köşesine geçmiş öylece keyfini çıkarıyor. Buna daha fazla katlanamayacağım!" dedi Meriç ve toplantı odasını terk etti.

"Hisselerine dua etsin... Bence en kısa sürede hisseleri de elinden alınmalı. Şirketimiz için bu çocuk çok tehlikeli." dedi Çağla ve ardından arkasına dönerek kurnaz gülümsemesini yüzüne yerleştirdi.

***

Kafeye oturmuş "Ne var Çetin? Yine ne var oğlum? Topladın bizi buraya Bermuda üçgeni gibi. Ne zaman böyle toplansak cin çağırmıştan betere dönüyoruz." diye söylendi Bora.

"Çenesi düştü yine! Meriç ile kuzen olduklarını bir tek bu huyları kanıtlıyor." dedi Edis ve sakin olması için sevgilisine uyaran bir bakış attı.

"Celallenme hemen ağabey ya. Hayırlı bir iş için topladım sizi buraya." dedi Çetin tatlı bir gülümsemeyle.

"İyi bari çiçeği, çikolatayı kapıp gelmemişsin." dedi Edis gülerek.

Çetin bir çırpıda "Ben Meriç'e evlenme teklifi edeceğim!" dedi ve derin bir nefes verdi heyecanla.

Bora tepkisiz kalmaya devam ederken, Edis olaya el atmayı düşündü. "Bu harika bir haber! Sizin adınıza çok sevindik, öyle değil mi sevgilim?" derken bir taraftan da Bora'yı masanın altından dürtmeye başladı.

"Bilemiyorum valla... Kardeşimi çok üzdün son zamanlarda." dedi Bora düşünceli bir şekilde.

Yüzü düşen Çetin "Beni affetmesi için elimden geleni yapıyorum ama ağabey. Çok pişmanım ve ciddi olduğumu, onunla bir ömür geçirmek istediğimi anlamasını istiyorum." dedi açıklayıcı olmaya çalışarak.

"İlk sizinle paylaşmak istedim, belki bana yardım etmek isterseniz diye. Ama istemezseniz de anlarım." diye ekledi esmer oğlan masum bir yüz ifadesiyle.

Bora bir müddet Çetin'e baktıktan sonra birden "Edis, silahımı getir!" dedi ve Çetin'in ürkmesine sebep oldu. Edis ise gülmemek için dişlerini dudağına geçirmeye devam ediyordu.

Entrikalar Prensi | bxbWhere stories live. Discover now