62.Bölüm

446 62 67
                                    

Entrikası, komedisi bol hafif gergin bir bölüm oldu. Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar. (:

***

"O kişiyi nasıl bulabiliriz baba? Yerin dibine girmiştir bile." dedi Çetin öfkeli bir şekilde.

"Henüz bilmiyorum." dedi Levent Bey dişlerini sıkarak. İlker Bey'den yani Ali'nin babasından şüphelenmeye başlamıştı. Ama böyle bir şey yapmış olması çok saçma olurdu. Çünkü İlker Bey'de biliyordu ki görüntüleri başkasına verdiği an ölümle burun buruna gelecekti. Bu yüzden buna cesaret etmiş olamaz diye düşündü Levent Bey ama yinede konuşmakta fayda vardır diye geçirdi içinden.

"Ben gidip bir İlker'le konuşacağım." dedi Levent Bey ve masadan kalkarak İlker Bey'in şirketine doğru yola koyuldu.

***

Huzursuz bir şekilde Arslan holdingine doğru yola çıkan Meriç oldukça gergindi. Çağla'nın planını uygulamaktan başka çareleri yoktu.

Asansörle en üst kata çıktığında derin bir nefes aldı ve Nil Hanım'ın odasına doğru yavaş adımlarla ilerlemeye başladı. Kapıyı 2-3 kez vurduğunda içeriden 'Girin.' sesini duyunca kapıyı araladı ve içeri girdi. Ama Nil yalnız değildi, yanında Okan'da vardı.

"Merhabalar. Müsait değilseniz başka bir zaman gelirim." dedi Meriç, Nil Hanım'ın yanında başka biri olduğunu görünce.

Uzun boylu kadın tam cevap verecekken Okan ondan ileri davrandı. "Yok yok. Müsaitiz, gel sen." dedi sarışın çocuk gülümsemeyle.

Meriç başıyla onayladıktan sonra "Şey, yalnız konuşmamız mümkün mü acaba?" diye sordu sıkılarak.

Okan "Pekala, benim gitmem gerekiyor sanırım." dedikten sonra odadan çıktı.

"Yine ne var Meriç?!" diye sordu Nil Hanım bıkkın bir ses tonuyla.

Planda ufak bir değişiklik yaparak Meriç'in söyleyeceklerini değiştirmişlerdi. "Çağla! Size çok bilenmiş, tabii bana da. Bana zarar vermesinden korkuyorum ki verecek biliyorum. Aynı şekilde size de zarar verecek. Öldürecek bu manyak bizi, kafayı yemiş." dedi Meriç tedirgin bir şekilde ve gözlerindeki korkuyu karşısındaki kadına göstermeyi başarmıştı.

Duyduğu sözlerle şaşıran Nil "Ne diyorsun sen Meriç?!" diyerek tepkisini gösterdi. Huzursuz olan kadın oturduğu koltuktan kalktı ve pencereyi araladı.

Ayağa kalkarak "Çetin duymuş, telefonda biriyle konuşuyormuş. Artık zehirler mi, kiralık katil mi tutar bilemiyorum. Bir şey yapmanız lazım! Ben ölmek istemiyorum." dedi Meriç Oscarlık oyunculuğuna devam ederek.

"Tamam, sakin olur musun biraz?! Düşünüyorum."

Meriç fenalaşıyormuş gibi yaparak "B-benim başım dönüyor. Kendimi i-iyi hissetmiyorum." dedi ve oturduğu sandalyeden tutunmaya çalıştı. Yavaş yavaş yere çökerken cebinden çıkardığı ses dinleme cihazını avucunun içinde sakladı. O sırada Nil Hanım'ın arkası dönüktü. Öyle bir açı seçmişti ki güvenlik kamerasından ses dinleme cihazını yerleştirdiği görünmeyecekti.

Nil Hanım arkasını döner dönmez çocuğun yanına giderek onu diğer kolundan tutmaya çalıştı. "Meriç?! İyi misin? Kendine gel! Edis! Edis hemen buraya gel!" Uzun boylu kadın kapıya doğru bakıp sağ koluna seslenirken Meriç sandalyenin altına ses dinleme cihazını yapıştırmayı başarmıştı.

Nefes almakta zorlanıyormuş gibi yapmaya devam etti Meriç. Planın inandırıcı olması adına biraz daha sürdürecekti bu oyunu.

Kısa bir süre sonra sözde kendine gelen Meriç koltukta otururken "Ben ölmek istemiyorum Nil Hanım! Lütfen bir şey yapın ve Çağla'yı durdurun." dedi suyundan bir yudum daha alarak.

Entrikalar Prensi | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin