87.Bölüm

366 32 98
                                    

Yeni, entrikası bol, komik ve gizem dolu bir bölüm ile beraberiz.🐍 Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayınız. Bunu yapmanız ve görüşlerinizi bildirmeniz benim için çok değerli.❤️Keyifli okumalar. (:

***

Ceketinin düğmesini iliklerken "Ağabey bu salak ötmesin sakın?" diye sordu Cihangir'in sadık adamlarından birisi.

Ceza evinden çıkmış hızlı adımlarla yürürken "Henüz ölmek istemiyor, böyle bir şey yapamaz." dedi Cihangir ve arabanın yanına geldiklerinde kapının açılmasını bekledi. Sağ kolu Celal kapıyı açınca arabaya bindi ve güneş gözlüklerini diğer koltuğa fırlattı.

"Yalnız ağabey ben hala şaşkınım." diye lafa girdi diğer adamı ön koltuğa oturduktan sonra.

Bakışlarını arabanın camından çekip "Niye lan?" diye sordu sarışın oğlan sinirle. Yapısı bu şekildeydi. Ortada hiçbir durum yokken bile öfkeli olabiliyordu.

"Baksana patron, çocuk manyak çıktı. Gitti herifi vurmaya çalıştı." dedi büyük bir şaşkınlıkla takım elbiseli çocuk.

"E iyi ya işte oğlum, benim istediğim de buydu zaten. Suç direkt olarak onun üstüne kaldı." dedi Cihangir gülerek.

Böyle bir cevap beklemeyen çocuk dumura uğramıştı. "Ağabey senden korkulur vallahi, helal." dedi saygıyla.

"Ne sandın Ertan? Bak bakayım oradan bende mapus yatacak tip var mı? Ha tip vardır o ayrı ama o göz ben de yok koçum!" dedi ve elindeki tespihi çevirmeye başladı.

"Estağfurullah patron."

Arabayı kullanan adamı Celal "Haklısın da sen tam olarak niye sıktın o herife ağabey? Yani erken değil miydi?" diye bir soru sorma gafiliyetinde bulundu.

"Canım çok çekti ben de sıkayım bir tane dedim. Nasıl? Güzel demiş miyim Celal? Cevabım seni tatmin etti mi koçum?"

"Affedersin ağabey." dedi takım elbiseli çocuk mahçup olmuş bir şekilde ve önüne döndü.

***

"Gezmeye hazır mısın koca bebek?" diye sordu Meriç tekerlekli sandalyesinde memnuniyetsiz bir şekilde oturan sevgilisine bakarak.

"Çok hazırım."

"Nerede gezdireyim oğluşumu hah? Parka gidelim mi? İster misin?" diye devam etti sarışın çocuk hafiften eğlenerek.

"Güzelim abartma istersen?!" Çetin'in uyarıcı ses tonuyla gülümsemesi solan Meriç, esprilere bir ara vermesi gerektiğini düşündü ve ağzına görünmez fermuarı çekti.

"Asma artık suratını, üzülüyorum bak. Çok yakında ayağa kalkacaksın ve biz seninle dans kursuna bile gideceğiz." dedi Meriç moral vermek adına ve ardından sevgilisinin yanağına bir öpücük bıraktı.

Şaşkın bakışlarını sevgilisine çevirdikten sonra "Dans kursu? O nereden çıktı şimdi?" diye sordu Çetin.

Meriç hemen sırt çantasından bir defter çıkardı ve Çetin'e okuması için verdi. Defterin başlığında 'Sevgilim yürümeye başladığında yapılacaklar listesi' yazıyordu.

"Şimdi anlaşıldı... Yalnız biz dans kursuna gidersek bizi bayağı bir yadırgayacaklar orada, sonra ben de onları yadırgamak zorunda kalacağım. Bilmem anlatabildim mi?" dedi Çetin hâlâ listede göz gezdirirken.

"Orasını hiç merak etme öfkeli şirinim. Eşcinseller için yeni açılmış bir dans kursu buldum bile." dedi Meriç göz kırparak.

"Pes! Her şeyi de düşünmüşüz." Çetin çok belli etmese de Meriç'in bu planlarından etkilenmişti. Geçtikleri bu zorlu süreçte sarışın çocuk oldukça ilgili ve şefkat doluydu sevgilisine karşı. Elbette bu durum da esmer oğlanın dikkatini çekmişti ve Meriç'e daha da bağlanmasını sağlamıştı.

Entrikalar Prensi | bxbWhere stories live. Discover now