[TAMAMLANDI] Yalanların yardımıyla kendini koruma içgüdüleri. Entrikalarla dolu intikam savaşları. Kurnazlığın verdiği manipülasyon teknikleri. Yılanlarla dolu bir hikaye serüveni. İşin içine aşk ve komedi de girince, olayların komplike bir hal alma...
Pıtır pıtır FİNAL'e doğru gidiyoruz.🐍❤️ Bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayınız sevgili entrika keklerim. Keyifli okumalar...😊
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
Elleri ve ayakları tahta sandalyeye bağlı olan Çağla nerede olduğunu ve bu tatsız tecrübeyi ona yaşatanın kim olduğunu anlamaya çalışıyordu. O sırada depoda arkasından bağırma ve boğuşma sesleri gelince başını oraya doğru çevirmeye çalıştı. Bu ses ona oldukça tanıdık geliyordu ve gelen ses yaklaştıkça ona daha da tanıdık hissettirmişti.
Arkasına bakamadığı için en sonunda "Ben zengin değilim vallahi bak. Benim için kimse fidye vermez." diyince bu kişinin biricik ortağı Meriç olduğunu anlamıştı.
"Meriç? Sen misin gerçekten?" diye sordu Çağla şaşırarak. Fakat hâlâ gelen kişiler arkasında kaldığı için ve aralarında siyah bir perde olduğu için onları göremiyordu.
"Tövbe bismillah! Yılanın sesini duymaya başladım korkudan." diye mırıldandı Meriç kendi kendine onu kollarından tutan adamlara aldırmadan.
"Meriç! Buradayım ben!" diye seslendi Çağla tekrardan bir umut.
"Ben kafayı yiyorum herhalde." diye söylendi yine ve ardından onu tutan adamlardan birine dönerek "Beni kaçıran beyefendi, rica etsem acaba paravanı açar mısınız? Kısmetime kim çıkacak merak ediyorum da." dedi Meriç geniş bir gülümseme eşliğinde.
"Hey Allah'ım Yarabbi'm! Ne karavanından bahsediyorsun kardeş?" diye sordu adam.
"Şu perdeyi kastediyordum. Onun arkasındaki kişi kim acaba? Çünkü benim bir tahminim var da..."
"Gidince görürsün. Yürü hadi!" dedi adam Meriç'i hafiften ittirerek ve perdeyi araladıktan sonra sarışın çocuğun görüş alanına elleri ayakları bağlı sandalyede oturan bir Çağla girdi.
"Çağla? Beni sen mi kaçırdın? Diyeceğim yersiz olacak... Çünkü sen de bağlısın." diyerek adeta sesli düşünüyordu Meriç şokun etkisiyle.
"Bu zekayla o entrikaları nasıl çevirdin gerçekten şaşırıyorum." diye söylendi Çağla gözlerini devirerek.
"Makyajsız olmasından dolayı biraz şüphelenmiştim ama bu sözleri duyduktan sonra artık eminim. Bu kesinlikle yılan Çağla." dedi Meriç hafiften öfkelenerek.
Çağla şaşkın gözlerle Meriç'e bakarak "Kusura bakma ortakçığım, beyefendiler makyajsız halimi daha çok beğeniyorlarmış. Beni evimden apar topar kaçırırlarken makyaj yapamadım." dedi ve yine dalaşmaya başlamışlardı. İlginç bir şekilde yanlarındaki adamlar da hipnoz olmuş gibi onları dinliyorlardı.
"Sahi, siz Çağla'yı hem makyajsız hem karanlıkta nasıl tanıdız hah?" diye sordu Meriç gülerek.
"Ne oluyor lan? Kesin artık! Sen de otur şu sandalyeye, bağlayalım şunu." diye tepki gösterdi adamlardan biri ve Meriç'i de aynı ortağı gibi bağlamaya başladılar.
