112.Bölüm

218 22 84
                                    

Merhaba entrikacı kuzularım! Görünen o ki "Entrikalar Prensi'nin" Final'ine yaklaşıyoruz zira oylar ve yorumlar ciddi anlamda düşüşte. Beraber çok uzun bir yol katettik ve bunun için sizlere bir daha teşekkür etmek istedim. Tahminen kaç bölüm sonra Final olur tam kestiremiyorum ama fazla uzun sürmeyeceği kesin. Tabii bir mucize olup oylar ve yorumlar artarsa motivasyonum da artmış olur ve sizi kırmamak adına devam ederim... Keyifli okumalar!😊❤️

***

Tedirgin bir şekilde yalıya dönen Meriç, zaman kaybetmeden eşini karşısına aldı ve sorguya tuttu.

"Ne oluyor Çetin? Kimdi o adam?"

Kendine bir kadeh viski döken esmer oğlan gayet rahat ve yaptığı şeyden emin gözüküyordu. Bakışlarını yavaşça telaşlı gözlerle kendisine bakan Meriç'e çevirip "Sakin ol güzelim. Her şey kontrol altında, merak etme. Lidya Hala'ma ufak bir uyarıda bulunuyoruz sadece." dedi ve kadehinden büyük bir yudum aldı.

"Oldu aşkım! Bir de 'Şirketimizi bırakmak için ne kadar istiyorsun, söyle!' diye çek yaz da, tam olsun." diye çemkirmeye başladı Meriç hafiften öfkelenerek. Eşinin başına buyruk hareket etmesi ve plandan kimseye bahsetmemiş olması hoşuna gitmemişti.

Meriç'in sinirle yaptığı espriyi ciddiye almış gibi görünen Çetin "Aklıma gelmişti aslında ama Lidya Hala'mın doyumsuz olduğu da aklıma geldi ve vazgeçtim." dedi ve kapısı açık olan balkonun pervazına yaslanarak manzarayı izlemeye başladı.

Eşine arkasından yaklaşan Meriç, onu kolundan tutup kendine doğru döndürdü ve "Şunu doğru düzgün anlatır mısın? Bizden habersiz ne işler çeviriyorsun sen?" diye sordu ciddiyetle.

Gözlerini geceyi süsleyen hafif dalgalı denizden ve şehir ışıklarından çekip eşinin yeşillerine dikti. Kadehini ona yakın olan sehpaya bıraktı. Ardından Çetin, sarışın oğlanın yüzünü ellerinin arasına aldı ve konuşmaya başladı.

"Halamın bir açığını buldum. Boğazına kadar borca batmış, o yüzden buraya dönmüş. Herifler peşinde ve ben de onları buldum. Bu akşam gördüğün o adamı ben tuttum. Alacaklı gibi davranıp halama gözdağı verecek."

"İyi, güzel de... Bu halanı daha fazla kışkırtmaz mı? Ya gizliden şirketin hisselerini bir başkasına satarsa?" diye sordu Meriç.

"Satamaz çünkü tüm talepler sahte isimlerle bize ait olacak. Satsa bile, haberi olmadan şirketi bize satmış olacak. Biliyorsun, bu senin fikrindi." dedi Çetin, eşinin yanağını hafiften sıkarak.

"Ha sen onu da ayarladın?"

"Biricik eşimin yorulmasını istemedim, o yüzden ben hallettim." dedi Çetin ve sehpaya bıraktığı viski kadehinden bir yudum daha aldı.

***

Oğuz "Evin şirinmiş, sevdim." dedi evde göz gezdirmeye devam ederek. Bora ise koltuğa oturmuş öylece evde bakınan oğlanı izliyordu.

Oğuz süs eşyalarını incelemeyi bırakıp "Bir de evin sıcak. Bunaldım ben biraz." dedi ve aniden tişörtünü çıkarıp üstsüz kaldı. Çıkardığı tişörtü ise koltuğun kenarına fırlatıp rahat tavırlar sergilemeye devam etti. Naturası bu şekildeydi zaten; kendisi oldukça rahat bir insandı.

Koltuğa yerleşen Oğuz mutfağa doğru seslenerek "Rica etsem bana bi' viski verir misiniz?" dedi ve Bora şaşkın bir ifadeyle ona baktı.

"Kime sesleniyorsun?" diye sordu Bora.

"Evdeki çalışanına, Boracığım. Zaten beni misafir ediyorsun bir de seni mi yorayım? Sen rahatına bak lütfen." dedi Oğuz tatlı bir gülümsemeyle.

Entrikalar Prensi | bxbWhere stories live. Discover now