Entrikalar Prensi | bxb

52.Bölüm

Yorumlarınızı ve oylarınızı esirgemeyiniz. İyi okumalar. (:

***

Çetin "Ben iyiyim de. Sen pek iyi değilsin galiba. Eski entrikalı günlerine geri dönmüşsün yine?" diye sordu sevgilisine memnuniyetsiz bir şekilde.

Meriç bıkkınlıkla "Bora mı ağzından kaçırdı?" diye sordu.

"Konumuz kimden öğrendiğim ve ya nasıl öğrendiğim değil. Konumuz senin yine başını belaya sokacak olman."

"Hayır, hayır. Başımı belaya falan sokmayacağım. Bir önlem gibi düşün. Sadece olaylardan daha çabuk haberimin olmasını sağlıyorum." diyerek kendini savunmaya çalıştı Meriç.

"Bak güzelim, seni anlıyorum. Ama sen de beni anla lütfen. Bu tür olaylardan uzak durmaya bak, senin iyiliğin, bizim iyiliğimiz için. Böyle şeylerle uğraşmanı istemiyorum artık."

"Ablan rahat durmuyor ki, ben de uzak durayım. Ama tamam sevgilim. Uzak durmaya çalışacağım. Lakin ablan bir hamlede bulunursa benim de ellerim armut toplamayacak, bilmiş ol." dedi Meriç sevgilisinin gözlerine bakarak.

Derin bir of çekerek "Tamam dik başlı prens. Tamam." dedi Çetin kahvesinden bir yudum almadan önce.

***

Çağla arabasını park edecekken, karşısındaki araba ondan daha hızlı davranarak sinsi kızın seçtiği yere park etmişti.

Sinirlenen kız arabadan inerek "Yalnız oraya ben parkedecektim. Görmüş olmanız lazımdı." dedi arabadan yeni inmiş olan adama.

"Daha hızlı olsaydın." dedi adam sadece arabasını kilitleyerek.

"Küstah olduğunuz kadar kabasınız da. Derhal arabanızı çekin, oraya ben parkedeceğim." dedi Çağla iyice sinirlenerek.

Siyah saçlı adam "Çekmezsem ne olur?" diyerek, sinsi kızın üstüne yürümeye başladı. Her ne kadar dik başlı ve korkusuz görünmeye çalışsada, Çağla oldukça korkmuştu.

Edis "Ne oluyor burada?" diyerek hızlı adımlarla onların yanına gelmişti.

"Beyefendi benim parkedeceğim yeri kaptı, üstüne bir de kaba ve küstah bir şekilde üstüme yürümeye başladı." dedi Çağla, yanlarına gelen çocuğa bakarak. Sinsi kız Edis'i görünce çok sevinmişti.

"Beyefendi arabanızı çeker misiniz?" dedi Edis ciddi bir ses tonuyla.

"Çekmiyorum lan. Sizinle mi uğraşacağım. Çekmiyorum."

Arkasını dönüp giden adamı sıkıca kolundan tutan Edis "Çek şu arabayı, benim kafamı bozma. Hastane masrafından kurtarmaya çalışıyorum seni. Anladın?" dedi diğer eliyle de adamın boğazını sıkarak.

Korkmuş görünen adam başıyla onaylayıp "Tamam." diyebildi sadece ve arabasını oradan çekip başka yere park etti.

"Teşekkür ederim. Sen olmasaydın neler olurdu bilemiyorum." dedi Çağla, mahçup hissediyordu.

"Benim yerimde kim olsaydı aynı şeyi yapardı. Lafı bile olmaz."

"Bu klişe sözü duyacağım aklıma gelmezdi. Yine bana yardım ediyorsun. Etti iki." dedi Çağla karşısında duran çocuğa gülümseyerek.

Edis'te ona aynı şekilde gülümseyerek "Tesadüflere inanır mısınız?" diye sordu aralarındaki mesafeyi azaltarak.

"Bana lütfen 'sen' de." dedi Çağla ondan uzun olan çocuğa bakarak.

Edis "Pekala. Tesadüflere inanır mısın?" diyerek sorusunu tekrar sordu.

"İnanmam. Bence her şeyin bir sebebi vardır." diye cevap verdi sinsi kız tatlı bir gülümsemeyle.