66.Bölüm: Özel Bölüm 1

648 57 72
                                    

Öncelikle istediğiniz gibi çok uzun bir bölüm ile karşınızdayım. Tam 2235 kelime. Ve bu uzun bölümün şerefine sizden bir yorum ve oy patlaması rica edeceğim. 😊❤️ Bir de bana bölümün sonunda çok kızmazsanız sevinirim ehehe. 😈🐍

Keyifli okumalar. 😊

***

Elinde ses kaydetme cihazıyla "Bonjour!" dedi Meriç sinsi gülümsemesinden ödün vermeyerek ve son merdivende duraksadı.

"G-güzelim?" diyebildi sadece Çetin afallayarak. Böyle bir manzara ile karşılaşmayı kesinlikle beklemiyordu.

"Sevgilim?!" dedi Meriç, hafiften Çetin'i taklit edip şaşırmış gibi yaparak.

Çetin hızlı adımlarla sevgilisinin yanına gidip ona sımsıkı sarılıp kokusunu içine çekti ve saçlarına derin bir öpücük kondurmuştu. "O şerefsiz sana bir şey yaptı mı? İyisin değil mi?" diye hızlı hızlı sorularını sıralamıştı.

Meriç de aynı şekilde sevgilisine sarılmıştı sevgi dolu bir gülümsemeyle. "İyiyim sevgilim, merak etme bana hiçbir şey yapmadı." diye cevap verdi Meriç.

"Cihazı almışsın!" dedi Çağla sevinçle ve ardından "Ali nerede?" diye sordu.

Meriç sarılmayı bıraktıktan sonra "Sanırım bunun cevabı bir üst katta." dedi ve Çetin'in elinden tutup onu takip etmesini sağladı. Çağla da onların arkasından gitmişti.

Bir odanın önünde duraksadıklarında Meriç kapıyı açıp "Buyurun, girin." dedi onlara öncelik vererek.

Çağla aşırı merak ettiği için önce kendi girmişti ve gördüğü manzara karşısında yine şaşkın bir ifade almıştı yüzünü. Hemen ardından Çetin de girdi ve o da ağzı açık bir şekilde, yatakta elleri ve ayakları bağlı olarak yatan Ali'yle karşılaşmıştı.

"Yok artık." dedi Çağla, bir ağzı bantlı olan Ali'ye, bir de havalı bir şekilde duran Meriç'e bakarak.

"Güzelim, onu bu hale sen mi getirdin?" diye sordu Çetin şaşkın bir şekilde sevgilisine bakarak.

Meriç kapıya yaslanmış bir şekilde "Evet sevgilim hah." diye cevap verdi gülerek.

"İyi de nasıl oldu bu?" diye atladı hemen Çağla.

"Anlatıyorum..."

***

Dün olanlar...

"Belkide haklısındır. Belkide sana bir şans daha vermem lazım. Kafam çok karışık..." dedi Meriç rol yapmaya başlayarak. Ali'yi gerçekleri söyleyerek ikna edemeyeceğini ve o cihazı alamayacağını anlamıştı. Bu yüzden başka bir planını devreye sokmuştu.

"Evet Meriç, haklıyım tabii ki! Sana yalvarıyorum bana bir şans daha ver. Hatırlasana ne kadar mutluyduk eskiden... Birbirimizi çok seviyorduk. Yine o eski güzel günlere geri dönebiliriz, hatta daha güzellerini bile yaşayabiliriz. Çetin senin değerini bilemez inan bana. Hadi gel benimle gidelim buradan..." dedi Ali elini Meriç'e uzatarak. Sinsi çocuk 2-3 saniyeliğine ona uzatılan ele, ardından da Ali'nin gözlerine baktı ve ona sunulan bu teklifi kabul etti.

Ali'nin elini tutarak deponun diğer çıkışından hızlıca çıktılar ve yola koyuldular.

"Tam olarak nereye gidiyoruz acaba?" diye sordu Meriç. Açıkçası biraz korkuyordu.

"Şehir dışında kaldığım bir ev var, oraya gidiyoruz. Beraber vakit geçiririz eskisi gibi." diye cevap verdi Ali, Meriç'in eline bir öpücük kondurarak.

Entrikalar Prensi | bxbWhere stories live. Discover now