107.Bölüm

230 26 104
                                    

Merhabaağ! Bölümü bu kadar kısa sürede yetiştirdiğime ben de inanamıyorum şfldksks. Öncelikle şunu söylemek istiyorum; bölüm finalinde sizi sürpriz bir gelişme bekliyor ve bu olay birçoğunuza tanıdık gelecektir. Bunu size özel olarak yaptım diyebilirim. Bence hoşunuza gidecek, zaten olay örgüsü için gerekli bir sahneydi. Keyifli okumalar!😊❤️

***

Aldığı cevap sonucunda hiçbir şey demeden Cihangir'in kapısının önünden bir hışımla çekip giden Çağla, aracına bindikten sonra "Hemen buradan gidelim! Hemen!" dedi yüksek sesle komut verircesine. Şoförü söylenileni ikiletmeden gaza bastı ve oradan ayrıldılar.

Yol boyunca gözyaşlarının akmasına izin vermeyen Çağla eve geldiğinde kapıyı şiddetle çarptı, çantasını yere fırlattı ardından da sırtını kapıya vererek yere çöktü. Evde yalnızdı. Gözyaşlarına ve onun bu zayıf haline tek şahitlik edecek şey duvarlardı. Bu yüzden nadiren hissettiği duyguların pençesine bıraktı kendini. Dolmuştu... Bunu kendisine bile itiraf etmese de çok doluydu. Kendince sevdiklerinin ona kazık atması, ihanete uğramış olması, kendini yalnız hissetmesi; tüm bunlar onun yıkılmasına sebep olmuştu. Her ne kadar güçlü ve dirayetli bir yapısı olsa da, onun da bir sınırı vardı.

"Ben sadece sevilmek istemiştim..." diye mırıldandı titreyen dudaklarının arasından.

***

Uyarı amaçlı bacağından vurulan Yaman, acı içinde kıvranarak bir tanıdığının özel hastanesine gidebilmiş, hayati tehlikesi olmadan paçayı sıyırabilmişti.

Odada yalnız kalan Çirpanlı "Seni mahvedeceğim Çetin! Yemin ederim seni mahvedeceğim!" diye homurdanıyordu intikam yemini ederek. Çok geçmeden kapı çalınca içeri adamlarından biri girdi ve ona verilecek olan emri can kulağı ile dinlemeye başladı.

Yaman öfkeyle "Eğer yaşamak istiyorsanız bana o Çetin'i hiç kimse görmeden getirin. Hatta Meriç'in kuzeni olan Bora'yı da paketleyin. İkisini de şehir dışındaki depoya götürün ve etkisiz hale getirin. Sonra neler olacağını hepimiz göreceğiz!" diye emirler yağdırdıktan sonra takım elbiseli adam zaman kaybetmeden odadan çıktı.

"Şu hayatta tek bir kişiyi sevdim, onu da senin ellerine bırakmayacağım!" dedi Yaman bir taraftan kararlılıka gözlerini kısıp, diğer taraftan da ağrıyan bacağını tutarak.

***

"Şirketteki yeni odanıza ve pozisyonunuza hayırlı olsuna kahve içmeye geldim CEO Bey hah." dedi Meriç eşinin odasına girer girmez.

"Hoş geldiniz Meriç Bey. Bir hissedar olarak çok havalı göründüğünüzü belirtmek isterim. Ayrıca kahvenizi de hemen söylüyorum." dedi Çetin ve ofis telefonunu eline alarak iki kahve rica etti.

"Çok teşekkürler, kahvenin yanına tatlı bir şeyler de olursa lokum falan süper olur." dedi Meriç ancak Çetin ona pek de onaylayan bir bakış atmamıştı.

Fakat sarışın oğlan üsteleyerek "Söyle söyle! Lokum da söyle, canım çekti. Aldığımız intikamla en az bir kilo vermişimdir." diye diretti ve isteği yerine getirilince mutlu oldu.

Koltuğa yerleştikten sonra "Yalnız ablan nasıl mosmor oldu?! Ben mor renginin bu tonunu ressam paletlerinde bile görmedim hah." dedi Meriç keyifle gülerek.

Çetin de küçük bir kahkaha patlattıktan sonra "Bizimle uğraşmamayı öğrenecekler!" dedi gözlerini eşinden ayırmadan.

Eşinin ona doğru gelişini izlerken "Sahi sen Yaman'a ne yapacağından hiç bahsetmedin... O ne oldu?" diye sordu Meriç merakla.

Çetin ise Meriç'in saçlarına bir öpücük bıraktıktan sonra "O mesele için hiç endişelenme. O herifin icabına baktım ben, artık bizimle uğraşmayacak!" dedi ve eşinin tam karşısında olan tekli koltuğa oturdu.

Entrikalar Prensi | bxbWhere stories live. Discover now