98.Bölüm

265 30 58
                                    

Mer-ha-baağ! Bol yorumlu ve oylu bir bölüm olmasın mı? Bence olsun şfldkds. Keyifli okumalar efendim.😊❤️

***

Cihangir'i karşısında görünce şok olan Çağla, fazla zaman kaybetmeden kendini toparlamıştı.

"Ne?! Yardım edin! Bir şey olmuş, daha geldiğimde ikisi de yerde baygın yatıyordu." diye bağırmaya başladı kurnaz kız ağlamanın eşiğine gelerek.

Yüzüne geniş bir gülümseme çizen Cihangir "Bize de mi lolo Çağla Hanım?" diye sordu.

"A-anlamadım?! Neden hiçbir şey yapmıyorsunuz? Yoksa onlara siz mi bir şey yaptınız?" diye sordu Çağla rolünden çıkmadan.

"E yok anasının gözü! Çok pardon ama artık açık açık konuşsak..." dedi Cihangir, kurnaz kıza doğru yaklaşarak ve konuşmaya devam etti. "Sizin yaptığınızı biliyorum. Ama merak etmeyin, bu aramızda ölene kadar bir sır olarak kalabilir. Tabii bir şartım olacak..."

Özüne hızla dönen Çağla "Pekala, hızlı olursanız sevinirim. Fazla zamanımız olmayabilir." dedi pes edip ve karşısındaki adamı dinlemeye karar verdi.

***

3 GÜN SONRA...

Çifte kumrular kendi aralarında Bora'nın boşanmış olmasını kutladıktan sonra, sıranın Çetin ve Meriç'i barıştırmaya geldiğini düşündüler. Kendilerince bir plan yapan Bora ve Edis, nihayet ünlü meditasyon hocasından bir randevu koparmışlardı. Hep hayatlarındaki negatif enerjilerden kurtulmayı planlayan çift, bir de üstüne Çetin ve Meriç'i bir araya getirerek hocanın eşliğinde barıştırmayı düşünüyorlardı. Edis'in evine ilk Çetin gelmişti, ardından da Meriç.

"Yani illaki elimize geçen parayı dolandırıcılara vereceğiz. Alın geldim işte!" dedi Meriç içeri söylenerek girerken.

Çetin aniden ayaklandı ve "Meriç de mı geldi?" diye sordu heyecanla. İçten içe sevgilisini çok özleyen Çetin, ne yazık ki hâlâ kendi içinde barındırdığı bir öfke ve hüznü vardı. Tıpkı Meriç gibi...

Montunu çıkarmakla uğraşan Meriç'in gözüne salondaki Çetin takıldı. "Onu da mı çağırdınız? Aferin size!"

"İkiniz de susun bakayım! Ağabeyiniz konuşuyor!" diye bağırdı Bora aniden.

"Aferin sevgilim! Koy ağırlığını ortaya." diye destek çıktı Edis arkadan.

"İki adet nur topu gibi Brütüs'ümüz olduğunu bilmiyordum." dedi Meriç gitmeye yeltenerek.

"Beyefendi arkamdan iş çeviriyor, sonra da benim olduğum ortamlarda bulunmak istemiyor. İyiymiş!" dedi Çetin, Meriç'e laf atarak. Tam Meriç konuşacaktı ki Bora onu durdurdu.

"Susun bakayım! Birazdan hocamız gelecek ve bizi tüm bu kötü enerjilerden kurtaracak. Ondan sonra sakince konuşursunuz." dedi Bora tekrardan uyararak.

"Bora ağabey sen ne zamandan beri enerji işlerine bu kadar meraklısın acaba?" diye sordu Meriç bakışlarını Çetin'den çekerek.

"Başımıza o kadar çok inanılmaz olaylar geldikten hemen sonra. Bunu son durak veya son çare gibi düşün. Yoksa bizim sonumuz tımarhanede bitecek." dedi Bora bıkkınlıkla.

"Her zaman bu kadar haklı olmak zorunda mısın? Bence Bora doğru söylüyor. Ağabey sözü dinleyin siz de." dedi Edis yine destekleyerek.

"Bunlar bozacıyla şıracıyı bile geçmiş. Kalmayacaktım ama sırf sizin bu hallerinizden endişe duyduğum için kalıyorum." dedi Meriç ve montunu koltuğa geri bıraktı.

Entrikalar Prensi | bxbWhere stories live. Discover now