59.Bölüm

497 66 51
                                    

Beni mutlu ve motive eden yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyor olacağım. İyi okumalar. (:

***

"Sence ben kanıtsız konuşur muyum? Asla!" dedi Çağla ve yeni bir döneme, yeni bir işbirliğine ve yeni entrikalara kapı aralamıştı.

"Sen boomerang mısın acaba? Sürekli geri dönüyorsun, bir düşmedin yakamdan ya." dedi Meriç bıkkınlıkla.

Çağla sessiz bir şekilde güldükten sonra "Seni çok sevdiğimdendir. İkna olmadın herhalde. Görüntüleri göstereyim en iyisi." dedi ve çantasından telefonunu çıkardı. Ardından da videoyu oynattı.

"Tamam, Allah kahretmesin, tamam. Hadi git şimdi, birazdan Çetin'le Bora gelecek. Seni burada görmesinler."

Çağla gülümseyerek "Doğru bir karar vereceğini biliyordum." ve hemen ardından "Kardeşimi çok özledim, ne var ben de sizinle otursam?!" dedi yüzünü yapmacık bir şekilde asarak.

"Sen eskiden daha iyi yalan söylüyordun. Tabii, kahve de içeriz karşılıklı, fal da bakarız hatta. Saçmalama ya."

"Fal mı? Ne avam. İşte şimdi beni kaybettin, gidiyorum ben." dedi Çağla ve telefonunu çantasına atarak kapıya doğru yöneldi. Tam açacakken kapı zili çaldı.

Meriç telaşlanarak "Al işte geldiler. Seni burada görmemeleri lazım. En azından Çetin'in." dedi ve bir taraftan da ne yapacağını düşünüyordu.

"Sakin olur musun biraz?! Bu panikle sen nasıl entrika çeviriyorsun şaşkınım doğrusu." dedi Çağla tepki göstererek.

"Kusura bakma yürüyen yılan. Kardeşine yalan söyleme konusunda senin kadar uzman değilim." dedi Meriç göz devirerek.

***

Şirketin başına geçen Nil Hanım'ın ziyaretçileri birmiyordu. Bu sefer de kapısına eski üvey oğlu Okan dayanmıştı.

"Canım üvey anneciğim, nasılsın?" diye sordu Okan rahatlıkla kendini odadaki koltuğa atarak.

"İyiyim ama burası bir iş yeri Okan. Her aklına estiğinde gelemezsin biliyorsun değil mi?" diye sordu uzun boylu kadın incelediği dosyayı kapatarak.

Sinsi gülümsemesini yüzüne yerleştirerek "Bilmez miyim?! Türlü türlü entrikalarla başına geçtiğin bir iş yeri burası." dedi Okan.

"Bu seni ilgilendirir mi? Sanmıyorum." dedi Nil Hanım umursamaz bir tavırla.

Okan ayağa kalkarak koltuğun yanındaki bitkiye bakmaya başladı ve "Evde oturup vefat eden babamın paralarını yemekten çok sıkıldım. Bana bir uğraş lazım ve aklıma sen geldin. Üvey oğlunu aynı zamanda suç ortağını bağrına basarsın diye düşündüm." dedi bitkinin 3-4 yaprağını kopararak.

"Sadede gel. Yine ne istiyorsun Okan?"

Sarışın çocuk bakışlarını bitkiden çekip Nil Hanım'a doğrulttu ve "Bu şirkette çalışmayı!" dedi gülümsemeyle.

***

"Aç kapıyı. Çetin'i görmek için geldiğimi söyleriz." dedi Çağla ve kapının yanından biraz uzaklaştı.

Meriç gözlerini devirdikten sonra kapıyı açar açmaz "Hoş geldiniz. İyi ki geldiniz." dedi sesli harfleri biraz uzatarak.

Çetin ve Bora ayakkabılarını çıkardıktan sonra ev terliklerini geçirdiler ayaklarına ve en sonunda bakışları Çağla'yı bulmuştu.

"Abla?" dedi Çetin şaşırarak.

Bora ise Meriç'in yanına giderek "Bu yılanın ne işi var burada?" diye sordu sessiz bir şekilde.

Entrikalar Prensi | bxbWhere stories live. Discover now