108.Bölüm

242 24 92
                                    

Efendim yeni bir bölümden merhabalar!😇 Bu bölüm aramıza katılan yeni bir karakter var.🙊 Motivasyon ve mutluluk kaynağım olan oylarınızı ve paragraf youmlarınızı görmek için sabırsızlanıyorum. Keyifli okumalar❣️

***

Çağla'nın şoförü hastaneye çağırıldıktan sonra Meriç ve Çağla araca binip eve doğru yola koyuldular. Yola çıkalı 10 dakika olmuştu ancak kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Meriç bazen yanıbaşında oturan kıza kaçamak bakışlar atıyordu ancak bir karşılığı olmuyordu.

Meriç dayanamayarak "Bir 'Kuzuların sessizliği' filmi beni bu kadar ürkütmüştür, bir de senin sessizliğin... Suskunluk yemini mi ettik, ne oluyor?" diye sordu en sonunda.

Çağla kendini tutmaya çalışsa da Meriç'in tepkisine gülümsemeden edemedi. Bu gülümsemenin görünmemesi için başını cama doğru çevirdi fakat Meriç çoktan onu yakalamıştı.

"Sen benim esprime mi güldün?" diye sordu Meriç şaşkınlık ve heyecanla.

Çağla yüzüne tekrardan soğuk bir ifade takınarak "Hayır, gülmedim." dedi.

"Gördüm işte güldün! Böyle dudakların yukarı kıvrıldı tatlı tatlı. Gülümsedin yani hah. Gel kız sarılacağım sana!" dedi Meriç aşka gelerek ve ani bir hareketle Çağla'ya sımsıkı sarıldı içtenlikle.

Çağla, sarışın oğlanın boğucu sevgisi karşısında huzursuz olmuş bir şekilde "Meriç beni bir sal, rica ediyorum. Yani hiçbir şekilde ortan yok!" dedi şikayet ederek. Ancak içten içe birisi tarafından seviliyor olmanın mutluluğunu yaşıyordu.

"Ne var sen de bir iyilik göstergesinde bulunsan? Böylece insan olduğun da kanıtlanmış olur..."

"Kendimi günde bir iyilik ile sınırlamaya çalışıyorum." diye cevap verdi Çağla eski ayarlarına yavaş yavaş dönmeye başlayarak.

Meriç pes edermişçesine "Umarım kotanı genişletirsin! Artık ne diyeyim..." dedi ve bakışlarını camdan dışarıya doğrulttu.

"Bu arada yaşadıklarımız aramızda kalsın. Kimsenin bilmesini istemiyorum." dedi Çağla.

"Tabii ki aramızda kalacak. Merak etme."

***

Çağla'nın ortadan kayboluşundan sonra Meriç'in de bir süre ortalıkta görünmemesi Çetin'i bir hayli endişelendirmişti. Eşine ulaşamayınca da Bora ile Edis'e haber verip yalıda toplanmışlardı. Yorucu günün ardından apar topar yalıya dönen Meriç ise sorguya tutulacağından habersizdi. Yalıya adımını atar atmaz kendisini antrede üç adet sorgulayan bakışlar karşıladı.

Açılışı yapan kişi elbette Çetin oldu. "Güzelim neredesin sen, kaç saattir ulaşamıyorum?!"

Meriç cevap veremeden Bora da atladı. "Evet oğlum ya öldük meraktan..."

Ve Edis'in de tepkisi gecikmedi. "Çağla'ya gittiğini öğrenince de endişemi arttı haliyle..."

Bezmişlikle montunu çıkaran Meriç "Ayten abla sana zahmet montumu alırken beynimi sincap gibi kemiren şu üçlüyü de alır mısın?" diye sordu kadına montunu uzatarak. Kadın gülmemek için kendini tutarken montu aldı ve zaman kaybetmeden oradan ayrıldı. Meriç salona doğru ilerleyince diğer üçlü de hemen ardından onu takip etti.

"Sen sorularımıza cevap ver bakayım! Kocan burada deliye döndü." diye seslendi Çetin eşine yetişmeye çalışarak.

Yorgunluktan kendini koltuğa salırken "Alışveriş yaptım aşkım ya! Telefonumun da şarjı bitmiş haber veremedim, kusura bakmayın lütfen." diye açıkladı Meriç yarım yamalak.

Entrikalar Prensi | bxbWhere stories live. Discover now