75.Bölüm

360 50 59
                                    

Destek amaçlı oy vermeyi ve satırlar arası yorum yapmayı unutmayınız. Keyifli okumalar. 😊❤️

***

Şaşkınlıkla "Şahin?!" dedi Meriç sessizce sadece kendi duyabileceği bir ses tonuyla.

Şahin de aynı şekilde sarışın çocuğu gördüğünde şaşırmıştı. Onunla bir daha karşılaşacağını bile tahmin etmezken, CEO olduğu şirkette karşılaşmıştı.

Yanındaki adam gidince "Meriç?!" diye seslendi Şahin ve Meriç'e doğru yürümeye başladı. Bunu gören sinsi çocuk bir hışımla arkasını dönüp hızlı adımlarla oradan uzaklaşmaya çalıştı ama Şahin ona yetişmişti ve kolundan tutup kendisini durdurmuştu.

"Neden kaçıyorsun?" diye sordu 35li yaşlarındaki adam şaşkın bir yüz ifadesiyle.

"Kaçmıyorum. A-acelem var sadece." dedi Meriç gözlerini kaçırarak.

"Basbayağı beni görünce kaçmaya çalıştın." dedi çekici adam kaşını kaldırarak.

"Kaçmak senin uzmanlık alanına giriyor, unuttun mu?" diye sordu Meriç imalı bir şekilde yavaştan sinirlenerek.

***

Toplantı odasında beklerken "Trafiğe takıldı herhalde. Yalnız benim de derse yetişmem lazım, ayrıca Meriç de beni bekliyor." dedi Çetin telefonundan saate bakarak. Çetin'in bu sözlerine göz deviren iki kişi vardı. Biri babası Levent Bey, Meriç yüzünden. Diğeri de ablası Çağla, tamamen sıkıldığı için.

"Babacığım nedir bu lakayt davranışlar?! Daha ilk günden bu adam geç kaldı, farkında mısın?" dedi Çağla hemen harekete geçerek. Fırsattan istifade babasını manipüle etmeye başlamıştı bile.

"Çağlacığım önyargılarını bırakıp, daha geniş düşünmeni tavsiye ediyorum. Geç kalan kişi sen de olabilirdin." dedi Levent Bey sinirlerine hakim olmaya çalışarak.

"Ama olmadım. Neden?! Çünkü trafiği de göz önünde bulundurarak yola daha erken çıktım. İyi bir yönetici olmak bunu gerektirir." diye cevap verdi sinsi kız. Geri adım atmaya niyeti yoktu ve yeni CEO'yu karalamak için elinden geleni yapacaktı.

"Her neyse. Ben daha fazla bekleyemeyeceğim, gidiyorum. Artık başka zaman tanışırız baba. Hoşçakalın!" dedi Çetin ve toplantı odasından çıktı. Ardından asansör ile Bora'nın ve tabii ki Meriç'in de bulunduğu kata indi.

***

"İki yıl önce yaşanmış bir olay yüzünden hala bana kin tuttuğunu tahmin edemedim. Ne kadar kinci olduğunu unutmuşum." dedi Şahin bakışlarını Meriç'ten çekip etrafta göz gezdirerek.

Meriç sinirle güldükten sonra "Sen beni aldattın be!" diye çıkıştı.

"Ben seni aldatmadım! Öyle bir durum olsaydı bile sen zaten benimle param yüzünden birlikteydin. Yalan mı?" dedi kumral adam. O da öfkelenmişti ve geçmişte yaşanılanları bir bir yüzlerine vurmaya başlamışlardı.

"Bu doğru değil! Ben se-..." Meriç lafını bitiremeden görüş alanına Çetin girmişti ve  yakalanmamak adına hızla Şahin'in yanından ayrılıp, kuzeni Bora'nın yanına ilerlemişti. Şahin ise sarışın çocuğun arkasından bir kere seslenmişti fakat Meriç dönmeyince o da sinirle oradan ayrıldı.

Masasında çalışan kuzenini görünce "Bora, canım abiciğim." diyerek onun yanına doğru ilerledi.

"Oo kimleri görüyorum?! Hoş geldin." dedi Bora ayağa kalkarak.

"Hoş buldum. Kaytarmıyorsun değil mi hah?!" diye sordu Meriç gülerek.

"Hayır tabii ki oğlum. Ekmeğimizin peşindeyiz." diye cevap verdi Bora gülerek ve ardından "Hangi entrika rüzgar attı seni buraya?" diye sordu.

Entrikalar Prensi | bxbWhere stories live. Discover now