35.Bölüm - Dönüm

182 10 0
                                    

Ai Lin sokak lambasının çalışmadığı sokakta yürüyordu. Hafiften bir rüzgar yüzüne çarparken dolan gözlerinden sessizce süzülen bir damla yaş, üstüne damlamıştı. Az sonra gelmişti Seul Merkez Karakolu’na.

Adımları içeri gitmedi. Kapının önünde nöbet tutan iki polis memurunun bakışlarına aldırmadan öylece içeri bakıyordu. Hayatını değiştirebilecek bir karar vermesi gerekiyordu. Ya babasından şikayetçi olacak, kurtulacak… Ya da şikayetçi olmayıp aynı şeyleri baştan baştan yaşayacaktı. Kalbi öylesine acıyordu ki… Hızlı hızlı atmasından mıdır bilinmez, yerinden fırlayacaktı nerdeyse.

Derin bir nefes alıp toparlandıktan sonra içeri girdi. Kendisine yapılan yönlendirmelerle amirin odasına girmişti. 50’li yaşlarında, yarım çerçeve gözlüklü, göbekli amirin masasının önünde duran koltuklardan birine oturmuştu. Amir bir süre önündeki kâğıtlara baktıktan sonra otoriter bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

‘’Bayan Chen Ai Lin değil mi?’’

Ai Lin, evet anlamında başını yavaşça salladı ve öne eğdi. Amir, gözlüğünün üstünden bakarak konuşmasını sürdürdü.

‘’Oldukça iyi görünüyorsunuz. Önümdeki raporlara göre oldukça ağır darp edilmiştiniz. Neyse ki arkadaşınız tam zamanında bizi aradı ve sizi kurtarmayı başardık.’' 

Ai Lin, gözünün önünden geçen o anları unutmaya çalışarak öne eğdiği kafasını kaldırıp konuşmaya başladı.

‘’Babama ne olacak?’’

Amir, gözlüğünü çıkararak derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.

‘’Bu ülkenin bir vatandaşı olarak kanunları biliyorsunuz. Bir insanı darp etmek yasalara göre suçtur. Ve siz şikâyetçi olsanız da olmasanız da yargılanacak. Fakat sizin şikâyetinize göre mahkeme bir karar verecektir. Ya da şikayetiniz ek bir kaynak olarak görülür.’’

‘’Yani?’’

‘’Yani şöyle ki… Mahkemede iyi hal. Suçunu kabul etme vs…’’

Ai Lin ne diyeceğini bilemiyordu. Geleceği iki sözüne mi bağlıydı? Yoksa mahkemenin vereceği karara mı? Ama Gyuri’ye bir sözü vardı. Ondan önce kendisine. Hatta Jung Min’e bile. Onun sözleri aklında yankılanıyordu.

‘’Olsun, hala hayatta olduğuma göre güzel şeyler yaşayabilirim.’’

Ai Lin, kendisinden emin bir şekilde amire cevap verdi.

‘’Şikayetçiyim. Beni döven, eziyet eden babamdan şikayetçiyim. Gerekli işlemlerin yapılmasını istiyorum.’’

Yalnız Kalpler Sütunu (외로운 마음 열)Où les histoires vivent. Découvrez maintenant