64

613 26 3
                                    

Multi: Hazar Acar

İdil: Babamı sabah arayacağım. O zamana kadar bana müsaade et.

İmge: Yine ne haltlar karıştırıyorsun?

İdil: Yarın anlatacağım söz.

İmge: İyi mi kötü mü? Bari onu söyle.

İdil: Bilmiyorum yarın konuşuruz. Babamı bugünlük tut yarın yeni yılımızı kutlayacağım.

İmge: Bana borçlusun İdil.

İdil: Seni seviyorum.

Telefonu Hazar'ın eşofmanının cebine tıkıştırıp koltuklara yığılmış ve daha yeni yıla girmeden sızmak üzere olan üçlüye baktım. Üçlü içerisinde sarhoşluk sıralaması yapacak olursak en başta Hazan gelirdi. Sonrasında Hazar. Doruk ise biraz daha kendinden görünüyordu. Ben ise... Ah. Ağzıma tek bir damla alkol bile sürmemiştim.

"Kimyasalda ciğerlerimi çürüteceğime dökmede kral olurum daha iyi. Bak bu konuda kalıbımı, varımı, yoğumu basabilirim." Dedi Hazar gülerken.

Doruk ise yüzünü buruşturup, "Daha fazla para amacım."

"Para derken ölmek istiyorsan buyur kardeşim."

"Kardeşim senin gibi üç yüz metrelik gemiye çıkmıyoruz."

"Pardon sizin gemiler kaç metreydi?"

"Senin dilinin bağı yine çözülmüş." Diye araya girdi Hazan. Kelimeler ağzında yuvarlanıyordu. "Doruk'a sarmayı kes. Ağız tadıyla kafamızı yaşayalım."

Hazar kıkırdadı. Öyle bir kıkırdamaydı ki; içim ısınmış gibi hissettim. Yeşil gözler bana döndüğünde burukça tebessüm edip gözlerimi kaçırmadım. O da beni taklit eder gibi tebessüm ederken yanağındaki ufak gamzeyle gülüşüm derinleşti. Sanki etraf sessizleşmiş ve sadece Hazar ile ben kalmıştım.

"Ne düşünüyorsun?" dedi Hazar fısıldayarak. Arka fonda çalan şarkı yüzünden net olarak duyamasam da başımı sallayarak kendime geldim.

"Gemi işini." Dedim büyük bir dürüstlükle. Hazar ilgisini çekmiş gibi yayıldığı yerden sarsak bir şekilde toplandı ve bedenini bana çevirdi.

"Neyini düşünüyorsun?"

"Sadece nasıl olacağını." Kendime bile şaşırıyordum. Alkol içmememe rağmen dilimin bağı çözülmüş gibiydi. Bu halim Hazar'ı keyiflendirmiş gibi güldürdü.

"Altı ya da yedi ay kadar yokum."

"Uzun bir süre..."

"Biraz," dedi dürüstçe. "Ama başa çıkabilirim."

"Ondan şüphem yok."

Eliyle saçlarını karıştırdı. "Söyle bakalım beni özleyecek misin?"

Gözlerimi devirdim. "Cidden mi Hazar?"

"Ne?" dedi gülerek. "Ben kendimin dengesiz olduğunu biliyorum ama sen benden daha da betersin. Hadi inkâr et hadi."

Dudaklarımı birbirine bastırırken gülüşümü gizlemeye çalıştım. Sessizliğim ona en büyük cevaptı.

"Özlenmek güzel olmalı." Dedi mırıldanarak. "Seni seven birinin seni özlemesi..."

"Bunu zaten yaşamadın mı?" dememle başını alkolün etkisiyle adeta savurarak bana çevirdi.

"Begüm mü?" dedi sanki o ismi anmak ağzında acı bir tat bırakmış gibi. "Begüm, beni değil de benimle olmayı özlerdi."

AYNI KIYIDAN BAKALIM [ TAMAMLANDI ]Where stories live. Discover now