26

725 29 1
                                    

Multi: Bora Candemir

Anatomi dersi için hocanın istediği kitapların PDF'lerini bastırırken bir yandan da Hazan ile mesajlaşıyordum.

Hazan: Dersim iptal. Bir şeyler yapmak ister misin?

İdil: Kırtasiyedeyim...

Hazan: Bekleyebilirim. 

İdil: Buradan sonra ufak bir randevum olabilir...

Mesajı gönderir göndermez gergin bir şekilde bekledim. Bora ile ara sıra konuştuğumuzu Hazan'a hâlâ söylememiştim. İşin aslı ben Hazan'a birçok şey söylememiştim. Bunların başında Hazar ile geçtiğimiz hafta yaşadığımız o tatsız hadise vardı.

Hazan: Şaka mı?

İdil: Maalesef değil...

Hazan: Seni öldüreceğim. Benden nasıl gizlersin? Ben sana tüm ilişki hayatımı naklen yayın yaparken hem de.

İdil: Düşündüğün gibi bir ilişki yok ortada.

Hazan: Neyse ne umurumda değil. Akşam sağlam bir sorgu seni bekliyor bilesin.

İdil: Şey... Ben akşam eve gelmeyeyim o zaman hahaha.

Hazan: Hangi deliğe girersen gir seni bulur ve yine sorularımın cevaplarını alırım.

İdil: Biliyorum. J Akşam görüşmek üzere...

Hazan: Öpüldün bebek.

Telefonu kilitleyip çantama atarken kırtasiyeci abiyle göz göze geldik.

"Al bakalım." Çıktıları dosyalayıp bana uzattığında teşekkür edip parasını ödedim. Kırtasiyeden çıktığımda Bora'yı karşımda buldum. Siyah kazağı ve kaşe montuyla öylece dikiliyordu. Sarı saçları yine her şeye rağmen bir güneş gibi parlıyordu.

"Hey!" elini kaldırıp selam verdiğinde içten bir şekilde gülümsedi. Ben de el sallayıp ona doğru ilerlemeye başladım.

Hazar ile olan olaydan sonra büyük bir dert havuzunda boğuluyormuş gibi hissetmiştim. İki gün boyunca surat asmış ve o anı zihnimde yaşayıp durmuştum. O an yaşadığım korkuyu anımsadıkça hâlâ kalbimin sıkıştığını hissediyordum. Ondan hoşlandığımı anlamıştı. Eh, biraz öfkeli oyunculukla ki bunun geneli korkudandı, işi kurtarabilmiştim. Şimdiyse durum Hazan'ın bir haftadır inatla Hazar'ı çağırmasına rağmen bize gelmemesiydi.

Benden kaçıyordu...

"Bugün daha iyi görünüyorsun." Dedi ellerini ceplerine sokarken. Gülümsemeye çalıştım.

"Fena sayılmam."

"Peki, bunu neye borçluyuz?" görüştüğümüz süre boyunca ara sıra takındığı o çapkın gülüşünü attığında gözlerimi devirdim.

"PDF'im hazır ve akşam eve gittiğimde rahatlıkla ders çalışabileceğim."

"Cidden mi İdil?" dedi gülerken. "Bunun için iyi hissediyor olamazsın."

"Tam olarak bunun için iyi hissediyorum."

Göz devirme sırası Bora'ya geçmiş gibi gözlerini devirdi. "Neyse..." soğuktan sıkılmış gibi omuz silkti. "Nereye gitmek istersin?"

Kuru soğuk burnumun ucunu sızlattı. "Sıcak bir yere."

Bora onaylar gibi güldü ve sola doğru dönerek arkadaki arabasını gösterdi. "Isıtmalı koltuklarıyla aracım emrinize amade."

AYNI KIYIDAN BAKALIM [ TAMAMLANDI ]Where stories live. Discover now