12

912 38 0
                                    

Multi:  İdil Öncü


"Kendine dikkat ediyorsun ve herhangi bir sorunda bizi arıyorsun tamam mı?" babam kapının eşiğinde dikilirken son on dakikadır vedalaşmayı tamamlayamıyordu. Dolu gözlerle ona bakarken bir kez daha başımı salladım ve sıkıca sarıldım.

"Lütfen dikkatli kullan tamam mı? Eve gidince de ara beni..." titrek sesim onun da gözlerinin dolmasına neden oldu.

"Tamamdır ufaklık." Saçlarımın arasına ufak bir öpücük kondurdu ve geriye doğru bir adım atıp beni adeta boşluğa düşürdü. "Vizelerden sonra görüşürüz."

"Görüşürüz baba." İçimden bir şeyler kopuyormuş gibi hissettim. Asansöre binip gözden kaybolduğu an hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Onu arabayla yolcu etmeye gücüm yok sanıyordum ama... Benim aslında ondan kopmaya gücüm yoktu.

• • •

Babamın gidişinin ardından dört saati aşkın vakit geçmişti. Ne vardı ki ne benim ağlamalarım kesilmiş ne de babamdan bir çağrı alabilmiştim. Sıkıntıyla yeni odamda öylece otururken yan odada yükselen müzik sesine adapte olmaya çalışıyordum. Hazan benim aksime bu ayrılığı kolay atlatmışa benziyordu. Babası ile kolayca vedalaşmış üstüne üstlük bir de Hazar ile aralarında geçen kavgayı unutmuştu bile.

"Bana katılmak ister misin?" odamın kapısında dikilen Hazan'a birkaç saniye boş gözlerle baktım. Sonrasında da omuz silkip böyle oturarak bir yere varılmayacağını kabullendim.

"Ne yapmak istersin?" dememle yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu.

"Akşam kahve içmek için sahile inelim ve birkaç yakışıklı çocuk keselim!" dehşetle yüzüne baktım.

"Buna adapte olabileceğimi sanmıyorum." Hazan'ın yüzündeki heyecan perdelense de geri adım atmadı.

"İşte ben adapte edeceğim seni. Hem okulların açılmasına daha bir hafta var ve koşuşturmaca başlamadan son soluklanmaları yapsak fena olmaz." Başımı olumsuz anlamda salladım.

"Çok sıkıcısın!" Hazan yakınırken onu daha fazla dinlemiyormuş gibi yapıp arkadaki şarkıya kulak kabarttım.

Hazan hemen pes eden tiplerden değildi; bunu yatağımın kenarına oturup ellerimden tutmasından ve kedi gibi ikna etme çabalarından ötürü anlayabiliyordum.

"Kafamı dağıtmam lazım biraz ve Hazar için bir şeyler almak istiyorum."

Hazar'ın ismini duymamla birlikte algılarım harekete geçmiş gibi hafifçe ona döndüm. İki gün önce yemekte yaşanan o tatsız andan sonra Hazar'ı bir daha görmemiştim. Keza aynı durum Hazan için de geçerliydi.

"Hazar'a ne alacaksın ki?" Hazan kahverengi gözlerini sıkıntıyla kapayıp açtı.

"Onu fena halde kızdırdım ve her ne kadar haklı olduğumu bilsem de onu seviyorum. Yani Hazar'ı. Begüm'üm hâlâ adını duyduğumda sinirlerim tepeme çıkabiliyor." Ona tepki göstermedim.

"Hazar şuan neredeki?" diyerek konuyu bambaşka bir yere çektim. Hazan zeminde dolaştırdığı gözlerini kaldırıp direkt olarak bana baktı.

"Allah'ın unuttuğu lanetli bir yerde." Dedi gülüşünü bastırma gereği duymadan. "Tuzla'da."

Tuzla ismini duyduğum ama daha önce hiç gitmediğim bir semtti. Asıl anlamadığım nokta Hazan'ın orayı tarif ediş biçimiydi. "Neden öyle diyorsun ki?"

"Çünkü orası İstanbul da bile sayılmaz! Orada bir köprü var ve tahmin et bakalım üzerinde ne yazıyor?" omuz silkip devam etmesini bekledim.

"İstanbul. Düşünebiliyor musun, Tuzla İstanbul içerisinde sayılıyor ama tabelasında İstanbul diye yön belirtiliyor. Gerçi tamam sahil kesimi hoş ama genel itibariyle İstanbul'dan ayrı bir parça gibi."

"Çok gitmiş gibisin." Takılırcasına güldüm ama Tuzla için gece Google üzerinden donanımlı bir arama yapacaktım.

"Eh, Hazar orada yaşayınca ve altımda araba olunca hafta sonları yanına gidiyorum. Geçen yıl da belki biliyorsundur yurtta hafta sonları hep oraya giderdim."

"Bilmiyordum..." diye bir itirafta bulundum. Geçtiğimiz yıl Hazan'ı hiç öyle incelememiş ve ne yaptığıyla ilgilenmemiştim. Hem neden ilgilenecektim ki?

"Neyse ne ya boş ver. Katılacak mısın bana?" Daha fazla karşı çıkmanın bir anlamı yokmuş gibi yenilgiyle omuzlarımı düşürdüm.

"Beş dakikaya geliyorum."

"Harika!" Hazan yanağımdan öpüp odamdan çıkarken açık kıyafet dolabıma bakıyordum. Ne giyecektim şimdi ben ya, of!

AYNI KIYIDAN BAKALIM [ TAMAMLANDI ]Where stories live. Discover now