48

658 27 2
                                    

Multi: İdil Öncü

Kahvaltıdan sonra İmge beni tek başımayken yakaladı.

"Bulaşıkları makineye dizdikten sonra dışarı çıkıyoruz."

Tabii ki ondan bu kadar kolay kurtulamayacaktım. Dün akşam ki yemek hadisesinden sonra kendimi odama kapatıp hiçbiriyle konuşmamıştım. Şimdiyse İmge'nin odağındaydım.

"Tamam ama sahildeki kafeye gideceğiz. Oranın hamburgerlerini özledim."

"Tamam."

• • •

Sahil tarafında kalan ve hamburgerleriyle ünlü olan kafede oturuyorduk. İmge sıkıntıyla menüyü karıştırırken bu işlerle uğraşmak istemediğini görebiliyordum. Direkt konuya girmek ve olan biteni öğrenmek istiyordu.

"İki Cheseeburger yiyoruz işte. Neyi bu kadar alengirli yaptık ki?" dedi huysuzca. Sıkıntı çıkarmamak için kafa sallamakla yetindim. Garson geldi ve İmge siparişlerimizi verdi. Ben de elimi çenemin altına koyup gelecek ölüm fermanımı beklemeye başladım.

"Şimdi," dedi İmge, garson gider gitmez. "Bana neler olduğunu anlatıyorsun."

"Bence senin anlatman gerekiyor." Dememle ince kaşları çatıldı.

"Neden bahsediyorsun sen?"

"Hazar'ın kızdan ayrıldığını sen nereden biliyorsun?"

İmge'nin bu defa kaşları şaşkınlıkla havalandı. "Instagram'dan." Dedi.

"Bu ne demek şimdi?"

"Şöyle ki," dedi gülümsemeye çalışarak. "Hazar bütün fotoğraflarını kaldırmış kızla. Tabii kızla takibi de bırakmışlar. Eh... Durumlar böyle olunca da-"

"Bir dakika," diye böldüm onu. "Sen neden Hazar'ı stalklıyorsun ki?"

"Bunu gerçekten sormadığını düşünmek istiyorum."

Sessiz kaldım çünkü yeterli bir cevaptı. Sıkıntıyla oflarken yüzümü ovuşturdum. Aklımdan neler geçiyordu; ben bile takip edemiyordum.

"Sıra bende." Diye araya girdi İmge. Ona kaçamak bakışlar atarken, "Hazar olayını konuşacağız..." dedi.

Bu konuyu gerçekten konuşmak istemiyordum. İmge'ye bir şeyleri eksik anlatmak yalan söylemekten farksız geliyordu ve ona yalan söylemek istemiyordum. "Pek bir olay yok." İmge sahte bir şekilde gülünce, "Ayrıldılar ama ayrılma sebeplerini bilmiyorum." Diye ekledim.

İmge huysuzca önündeki peçeteleri parçaladı.

"Gerçekten bilmiyorum."

"Emin misin?" dedi bana göz ucuyla bakarken. Tereddüt etmeden başımı salladım. Çünkü gerçekten bilmiyordum.

"Hazar'dan hoşlanmadım İdil." Dedi İmge bir süre sessiz kaldıktan sonra. "İyi birine benzemiyor."

"Hayır." Dedim sertçe. "Düşündüğün gibi bir adam değil."

İmge dudakları bir çizgi halindeyken yüzümü milim milim inceledi. "Bunu gerçekten inanarak mı söylüyorsun?"

"Elbette!" dehşete düşmüş ifadem onu şaşırttı. "Kötü bir adam değil."

"Bana pek öyle gelmiyor."

"Hazar'ı tanımıyorsun." Diye diretmemle omuz silkti.

"Evet, tanımıyorum ve tanımasam da olur. Ben, Bora'nın tarafındayım."

Bora.

Dün beni aramıştı ve ben, Hazar muhabbeti yüzünden o kadar tükenmiştim ki mesajla bile dönüt yapmamıştım.

AYNI KIYIDAN BAKALIM [ TAMAMLANDI ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin