10

1K 39 4
                                    

Ve beklenen tanışma bölüm geldi! :) 

Multi: Hazar Acar

Bursa'ya yaklaştığımızda babama arabayı teslim ettim. Büyük şehirlerde araba kullanabilecek kadar deneyimli değildim. Zaten araba yeterince yükle doluydu, böyle bir risk alamazdım.

"Hüseyin Bey ile görüştüm. Oturma grubu falan her şey getirilmiş ve kurulumuna başlanmış. Biz de yarım saate varırız zaten. Heyecan var mı İdil Hanım?"

Hüseyin Bey dediği adam, Hazan'ın babasıydı ve açıkçası ev arkadaşımın ailesiyle eve taşınırken tanışmak benim için ürkütücü ve garip geliyordu. Eşyaların bizden önce gelmesiyse hoşuma gitmişti. En azından o hengâme içerisinde boğuşup durmayacaktık.

"Belki biraz?" dedim tüm heyecanımı saklamaya çalışırcasına. Aslında bu şey heyecandan daha farklıydı ve tam olarak ne olduğunu ben bile bilmiyordum.

"Ben de öyle." Dedi babam itiraf edercesine ve İstanbul'un işlek caddelerinde ilerlemeye devam etti. "Evi ilk defa canlı göreceksin ama eminim bayılacaksın. Koca bir site içerisinde ve yedinci katta tuttum. Kuzey cephesinde kalıyor eviniz bu da yazları çok sıcak olmayacağı anlamına geliyor."

"Ya kışları?" diye takıldığımda gülüşü genişledi. "Doğalgaz diye bir şey varmış buralarda, bilmem duydun mu?"

"Hadi canım?" gülüşüne ortak olduğumda keyifli bir şekilde radyoya doğru uzandı. "Son kez dinleyelim mi?"

"Olur." Dedim ve yol boyunca dinlemekten en keyif aldığımız şarkıyı bir defa daha açmasına müsaade ettim.

• • •

Sitenin güvenliğinden geçtiğimizde yüzümde keyifli bir gülümseme vardı. Devasa gökdelenlerin arasında kalan ve peyzaj anlamında benden tam not alan site hoşuma gitmişti. Babama memnun bir gülümsemeyle döndüğümde gözlerinde tepkimi ölçer bir hava vardı.

"Beğendin mi?"

"Çok." Demekle yetindim. İçimde yol boyunca kol gezen korkuyu bastırmış bir heyecan başkaldırmış gibiydi. Bir an bunu yapabileceğime inandım. "Teşekkür ederim baba."

"İdil..." dedi bıkkın bir sesle. Şimdiden edeceğim teşekkürlerin önüne set çektiğinde çocuksu bir edayla kıkırdadım. "Tamam tamam."

Arabayı kapıya yakın bir yere park ettiğinde kemeri çözüp hızla arabadan indim. Bagaja ilerlediğimizde babam hafif yükleri benim için kenara koyarken kendisine ağır olanları seçiyordu.

"Baba taşıyabilirim." Dedim ciddi bir biçimde.

Babam bana göz ucuyla bakarak gülümsemekle yetindi. Bense cevabımı almışçasına susup önüme döndüm ve bana ayırdığı kolileri hangi sırayla yukarı çıkaracağımı hesaplamaya başladım.

"İdil!" Hazan'ın artık aşina olmaya başladığım sesini duymamla ona doğru döndüm ve kahverengi saçlarını savura savura bana geldiğini aramızda iki metre varken fark ettim. Yüzündeki bebeksi bir gülümsemeyle tabii...

"Hey." Diye mırıldandım ve gelir gelmez beni kucaklamasına izin verdim. Aramızdaki ufak boy farkını es geçersek bu o kadarda zor olmamıştı. Geri çekildiğinde heyecanla ellerini havada hareket ettirerek konuşmaya koyuldu.

"Ev harika! Bu arada teşekkür ederim Haluk Amca, kabul ettiğiniz için."

"Siz iyi olun, kızım iyi olsun gerisi önemli değil Hazancım. Güle güle oturun." Babam, Hazan'ın neşesini baltalamadan güzelce cevapladığında gülümseyerek ona baktım.

AYNI KIYIDAN BAKALIM [ TAMAMLANDI ]Where stories live. Discover now