38

684 27 0
                                    

Multi: Bora Candemir

Beşiktaş İskelesi'nin çaprazında kalan banklarda öylece oturuyordum. Kucağımdaki bir paket cips ve yanımda yarısı içilmiş bir kutu kolayla.

"Her şey yolunda mı?" diye bir ses duydum. Korkuyla arkama baktığımda kutu kolam devrildi ve yere döküldü. Bora akşam karanlığına rağmen ışıldayan gülümsemesiyle bankın etrafında dolandı ve yanıma oturdu.

"Kolam döküldü." Dedim içten bir sızlanmayla. Bora göz ucuyla yere düşmüş teneke kutuma baktı ve güldü. "Sana yeni bir kola ısmarlayabilirim."

Gözlerimi devirdim. "Ben onu seviyordum."

"Aynısından bulabileceğime eminim." Dedi gülüşünü koruyarak. Bora neden bana karşı bu kadar iyiydi?

"Gerek yok." Dedim daha ılıman bir şekilde. "Kola olmadan da devam edebilirim." Kucağımdaki cips paketini ona doğrulttum. "İster misin?"

İtiraz etmedi ve bir parça alıp ağzına attı ve işlek Beşiktaş İskelesi'nin kalabalığından payımızı almış gibi öylece oturmaya devam ettik.

"Burada olduğumu nasıl anladın?"

Bora hafifçe omuz silkti. "Hazan sahile ineceğini söyledi. Ben de sahil boyunca yürüdüm ve sonunda seni buldum."

Kaşlarımı çattım. "Ne zamandır beni arıyorsun?"

"Yarım saat desem?" derken gülüşü genişledi. Dehşetle yüzüne baktım.

"Beni arayabilirdin Bora."

Çenesiyle cebimi işaret etti. "Aramadığımı kim söyledi?"

Hızlıca telefonumu çıkarttım ve ekrana bakındım. Üç cevapsız çağrıya karşılık gözlerimi sıkıca kapatıp açtım. "Sessizdeydi üzgünüm."

"Sorun değil."

Sessizlik çöktü. Bakışlarım kucağımdaki cips paketindeyken ne diyeceğimi kestiremiyordum. Vizelerim başlamışken benim akşamın bu saatinde neden burada oturduğumun bir açıklaması yoktu.

"Dinleyeceğimi biliyorsun değil mi?" irkilerek Bora'ya baktığımda dikkatle beni inceliyordu.

"Anlatılacak bir şey yok."

"Hadi ama İdil," dedi elini dizlerine koyarken. "Bunun gerçek olmadığını sen de biliyorsun."

"Hayır, gerçekten yok."

Bora'nın hafif alaycı yüzü aniden duruldu ve ciddi bir ifadeyle bana baktı. Uçuk mavi gözlerinde anlam veremediğim bir duygu belirdi. "Erkek mevzusu mu?"

İki kelimeyi nasıl da zor kurmuştu. Bir anlık bu hissiyatın şiddetiyle kendime geldim ve onu böyle üzmeye hakkım olmadığını fark ettim. Ben, Hazar'a kızarken kısmen aynısını Bora'ya kendim yapıyordum.

Korkuyla Bora'nın yüzüne baktım.

"Hayır." Dedim aceleyle.

Bora'nın kaşları çatıldı. "Emin misin?"

"Evet." Dedim bu defa tereddüt etmeden. Bora tatmin olmasa da üstelemedi ve uzun bacaklarını öne doğru uzatarak banka yayıldı.

"Farkındasın değil mi?" diye giriş yaptı. Gözlerimi sıkıca kapattım. Hayır hayır hayır. Lütfen bunu burada söyleme.

"İdil aç gözlerini." Dedi sabırlı bir tonla. Dediğini yaptım ve korkarak da olsa gözlerimi açtım. Bora karşımda durmuş öylece bana bakıyordu.

"Kaçmanın bir anlamı yok. Senden bir şey beklediğim de yok. O yüzden kendine böyle acı vermeye falan çalışma. Çocuk değiliz sonuçta."

Bora'nın olgunluğu benim omuzlarıma ekstra yük konmasına sebep oldu. İşler neden her zaman bu kadar komplike ilerlemek zorundaydı ki?

"Özür dilerim." Dedim fısıltıyla karışık.

"Özür dilemeni gerektirecek bir durum yok. Keza aynı şekilde benim de yok çünkü sevmek böyle bir şey. Aslında bu sevmek mi tam emin değilim öncesinde pek deneyim ettiğim bir şey değil ama... Güzel hissettiriyor."

Gözlerimi istemsizce kapattım. Dediklerinin aynısını yaşıyordum ama ona değil; bir başkasına.

"Karşılık beklemiyorum sakın beni yanlış anlama. Sadece... Söylemem gerektiğini düşündüm çünkü senin de kafanın karışık olduğunun farkındayım. Bunun benden yana olmadığının da bilincindeyim. Diyeceği şu ki; ben buradayım İdil. İyisiyle kötüsüyle her şeyinde bana gelip, benimle konuşabilirsin."

Sertçe yutkunurken gözlerim dolmuştu bile. Neden benim hikâyem daha kolay ilerlemiyordu? Daha üç ay öncesine kadar her şey ne kadar güzeldi oysa.

"Neyse," dedi ve oturduğu banktan ayaklandı. "Diyeceklerim bu kadardı."

Bir şey diyemedim. Zaten Bora devam etti. "Saat geç oldu. Arabam caddenin karşısında, hazır hissedince gel seni eve bırakayım tamam mı?"

Başımı zorlukla sallarken bir yaş daha aktı yanağımdan. "Teşekkür ederim." Dedim zorlukla.

Bora eğildi ve tepeme ufak bir öpücük kondurdu. "Asıl ben teşekkür ederim." 

AYNI KIYIDAN BAKALIM [ TAMAMLANDI ]Where stories live. Discover now