Safir Mila Safkan, şu an olduğu yaşından çok daha ufakken, hayatının taşlarını yerinden oynatan bir olay yaşar ve kendini ansızın, yetimhanenin soğuk duvarları arasında kimsesiz bulur. Sahip olduğu şeyler, her ne yaşarsa yaşasın iyi kalan kalbi ve t...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
(Dekolteyi daha münasip hayal edin, bu dekolte Mila için biraz fazla.)
Saçlarımı omuzuma alırken bakışlarımı tekrar o yöne çevirdim ve sandalyemde huzursuzca kıpırdandım. Kadın neden böyle davranıyordu? Hazer onu görmezden gelmesine rağmen, evli olduğunu bilmesine rağmen ona yaklaşmayı deniyordu.
"Abla o kadın kim ya, eniştemin koluna dokunuyor! Hayırdır?"
Leo'ya döndüm ve tatlı papyonuna bakarak gülümseye zorladım dudaklarımı. "Aşkım burada kal, hemen dönüyorum."
Leo ağzının içinde cıkladı. "Git çek şu kadının elini eniştemden abla, tövbe tövbe..."
Sandalyeden kalkıp gümüş renkli topuklu ayakkabılarım üzerinde kocamın yanına ilerledim ve kendimi, onun omzuna dokunarak belli ettim. Gözlerini karşısındaki adamdan alıp bana döndü ve elini belime doladı. "Uzun süre yalnız bıraktım seni, kusura bakma."
Omzumdaki elini beline doğru indirip onu kendime çektim. "Önemli değil aşkım."
Karşımızdaki adam gülümseyerek, "Eşiniz değil mi?" Diye sordu.
"Evet, karım," dedi Hazer ve ben karşımdaki adama hafifçe tebessüm ederken, çaprazımızdaki kadının genzini temizlediğini duydum. Hazer bana biraz daha yaklaşarak kadından tamamen uzaklaşınca bu kez kadınla göz göze geldim. "Eşim baya komik herhalde. Az önceden beri gül gül öldünüz kendisiyle konuşurken de..."
Hazer elini kumaş pantolonunun cebine sokarken, kadının yanakları kızardı. Hayret, hiç utanması yokmuş gibi görünüyordu. "Eşinizin sohbeti sarıyor," dedi.
Seni sarmasın lütfen.
Hazer, ortasında olduğu durumdan rahatsızlık duymuş gibi, yalnız benim fark edebileceğim bir şekilde kıpırdandı ve karşımızdaki adam elini Hazer'in omzuna koydu. "Ben masama geçeyim, seni gördüğüme çok sevindim."
"Ben de öyle ahbap."
"Siz de benim masama geçebilirsiniz Hazer Bey," dedi kadın, sonra genzini temizledi. "Biraz iş muhabbeti yaparız."
Aaaaa.
"Düğünde de iş konuşmayayım," diye teklifi reddetti Hazer ve bir şey söylemek için kulağıma eğildi. "Yemin ederim hiçbir suçum yok."
Zaten bundan şüphe de duymuş değildim. Hazer'e gülümseyip karşımdaki kadına döndüm, haset bakışlarını, onunla göz göze geldiğim an temizledi ve kadehinden bir yudum aldı. "Evlilik nasıl gidiyor?"
"Bizimki iyi gidiyor. Üçüncü kişilere rağmen." Tatlı şekilde gülümsedim.
Kadın aramıza girmeye çalışan üçüncü kişi olduğunu biliyordu, onu şaşırtan şey benim bunu yüzüne vurmam oldu. Ağzı kapanıp açıldı ve Hazer gergince kravatını gevşetirken, kadın başını salladı. "Ben... Masama döneyim, siz de yalnız kalın."
