30.11.2020

3.9K 602 483
                                    

Jeon Jungkook

Seul Merkez Hapishanesi

Uiwang, Gyeonggi Province

Güney Kore

30.11.2020

Kim Taehyung

Kim Dans Akademisi

Dokseodang-ro, 45-gil

Seul, ST 1832

Taehyung,

Saat on ikiyi geçiyor, ayın otuzuna girdik. Kasım ayını da geride bırakıyor olmak ister istemez ilginç hissetmeme sebep oluyor, çünkü sana ilk mektubu yedinci ayda yazmaya başladım. Bir hafta sonra tam beş ay olacak, dile kolay beş koca ay.

Buna rağmen hikayemizi doğru düzgün yarılayamadım bile henüz, şimdi geriye dönüp bakınca yaşadığımız o kadar çok şey var ki... Birlikte geçirdiğimiz birkaç yıl benim için bir ömre bedel oldu. Komik geliyor bu cümle bana, çünkü ironi yapmaya çalışmıştım fakat aslında hakikaten de bir ömre bedel oldu, kendi ömrüme. Gençlik yıllarımı, ve geleceğimi dört duvar arasında harcıyorum. Buradan çıktığımda dünya benim için dönmeyi bırakmış olacak, senin zamanınla benim zamanım aynı hızda akmıyor. Senin için yirmi dört saat bazen on iki, bazen otuz altı saat gibi hissettirebilecekken benim için yirmi dörtle sınırlı. Ötesi yok. Yavaşlamıyor, hızlanmıyor, hayal gücüne yer bırakmıyor. 

Yıllardır bu düşüncelerle boğuştuğum için gerçeği kabul ettim artık, zaten gündüzleri o kadar da koymuyor. Dikkatimi bir şekilde dağıtıyorum, camdan dışarıyı izlemek bile hobi benim için. Avluda dört beş tur atmak ya da... bir şeyler okumak, televizyon izlemek, Namjoon hyungla vakit geçirmek...

Asıl sorun gece  kafamı yastığa koyduğum an başlıyor. Geçmiş, adeta bir avcı gibi yapışıyor yakama. Ne kadar kaçarsam kaçayım asla yorulmayan ve ne olursa olsun peşimi bırakmayan öfkeli bir avcı gibi, ben onu görmezden gelmeye çalıştıkça daha da kinleniyor. Onu hafife aldığım için iyice biliyor bıçaklarını, hatırlamak ise, ona bu bıçakları göğsüme takma fırsatı sunmak oluyor bir nevi.

Zaten sana yazmaya başlamamın sebebi de tam olarak buydu, Taehyung. Bu asla bitmeyen kovalamaca oyunundan bıkmış, yorulmuştum. Geceleri uyku bile uyuyamıyordum düşünmekten, aynı tiyatroyu yıllarca tekrar tekrar izlemek zorunda kaldığını düşün. Artık repliklerini ezberlediğin, duymaktan, görmekten yorulduğun ve her seferinde sonuna aynı şekilde üzüldüğün bir piyese defalarca, tekrar tekrar maruz kaldığını düşün... İşte benim avcımın en büyük eğlencesi buydu, geçmişin nefesini en çok ensemde hissettiğim anlar da bu anlardı. Gecelerdi yani.

Ben de bencillik yapmaya karar verdim. 

Beni biliyorsun, bencillik diye bir kelime yoktur lügatımda. Gerçi birkaç kez bencil olduğumu söylemiştin kavga ederken, ama şimdi çok eminim bunun seninle, düşünce yapınla alakalı olduğuna. Bencil değilim çünkü ben, Taehyung. Hiç olmadım.

Ama bir seferlik gerçekten bencil olmak istedim. Avcımı yeni bir ava yönlendirmek, nefeslenmek istedim ve doğal olarak, bu oyunun diğer başrolünü seçtim. 

Üzgün değilim. Senden bunun için özür dilemeyecek, seni tamamen kapatmak istediğin bu defteri yeniden açarak, hatta yeniden yazarak, rahatsız ettiğim için kötü hissetmiyorum. Çünkü tüm yükü omuzlamaktan yoruldum artık, eskisi kadar güçlü değilim.

Biraz fazla uzattım sanırım girişi ama hissettiklerimi paylaşmasam bunun kafamda dönüp duracağını biliyordum, biraz daha rahat hissediyorum şimdi kendimi. Bu yüzden kaldığım yerden devam edeceğim doğrudan.

Cockeye's Song | TaekookWhere stories live. Discover now