28.12.2020

4K 560 354
                                    

Jeon Jungkook

Seul Merkez Hapishanesi

Uiwang, Gyeonggi Province

Güney Kore

28.12.2020

Kim Taehyung

Kim Dans Akademisi

Dokseodang-ro, 45-gil

Seul, ST 1832

Taehyung,

Bugün Yoongi geldi.

Son beş yıldır en çok görüştüğümüz sene bu oldu sanırım, Jimin gelemedikçe Yoongi'yi gönderip durdu. Şikayet etmiyorum, tabii. Sadece tuhaf geliyor onu karşımda görmek.

"Ne bu halin?" Diye sordu ben masaya oturur oturmaz. İyi görünüyordu, her zamanki Yoongi'ydi işte.

"Ne varmış halimde?" Diye sorusuna soruyla karşılık verdiğimde doğruldu.

"Ne demek ne varmış halimde? Aynaya bakıyor musun sen?"

Yoongi, seninle olan ilişkimiz boyunca benim için bir abi gibiydi. Nasıl geliştiğini anlamadığımız bir şekilde sevdi beni. Seninle tartışıp kavga ettiğimizde senden önce bana koştuğu bile oldu, biliyorsun gerçi bunu, ki olay da bu değil zaten. Olay, bunca sene sonra ilk kez o tavrı yeniden görüyor oluşumdu. Canımı acıttı bu farkındalık.

"Bakıyorum. Bir şeyim yok, uykularım düzensiz sadece." Dedim, aklıma gelen düşünceyi kovmaya çalışarak. Bu Yoongi'yi ne kadar özlediğim düşüncesiydi o da.

"Oğlum, hasta falan mısın? Doğruyu söylesene."

Oğlum.

Yoongi bu kelimeyi de çok kullanırdı, ve samimi bir şekilde kullanırdı. Endişesini en iyi bu şekilde getirirdi dile. Hakikaten bir abi gibi yaklaştığını anlayabildiğim bir kelimeydi bu.

Elim istemsizce yüzüme gitti. "Değilim hasta falan. Çok mu kötü görünüyorum?"

"Yüz yıldır uyumuyor gibisin, o ayı gibiliğin de gitmiş ayrıca. Yemek yemiyor musun?"

Pek yemiyorum.

Yani, genel olarak çok aşırı yiyen bir tip olmadığımı sen de biliyorsun ama mektupları yazmaya başladığımdan beri dönem dönem her şeyi bu kadar canlı hatırlamanın verdiği acıyla -benim bir lanetim, ne yazık ki- iştahım kapanıyor. Yazdığım şeye bağlı olarak da şekillenebiliyor bu. Bu ara da çok iyi değil aram yemekle.

"Yiyorum." Dedim yine de. "Boşver beni, iyiyim. Siz nasılsınız? Ne var ne yok?"

Böyle değiştim konuyu, pek içine sinmiş gibi görünmüyordu gerçi. Yine de ayak uydurdu bana. Filmin resmi olarak bittiğini, önümüzdeki hafta içinde yapılacak galayı beklediklerini söyledi. Jimin çok yoğun olduğu için gelememiş, ama çok mutluymuş. Bir de Yoongi, yeni biriyle görüşmeye başlamış.

"Gerçekten mi?" Dedim bunu duyunca, kaşlarım havalandı. Elini ensesine atıp arkasına yaslandı.

"Evet. Artık otuzu yarıladım, Jungkook. Yalnız öleceğim bu gidişle."

Yoongi birini sevdiğinde onu aşması çok uzun sürerdi. Seni aşması da uzun sürmüştü, evet. Ama Jimin... Taehyung, Yoongi'nin Jimin'i aşması mümkün değil gibi hissediyorum bazen. Kaç zamandır ayrılar, beraber çalışacak kadar arkadaşlar, ama söz konusu Jimin'in başkalarıyla görüşmesi olsun, Yoongi deli oluyor bu duruma. Çaktırmamaya çalışıp onu rahatsız etmek istemediğinin farkındayım ama ne kadar zor olduğunu da görebiliyorum. Jimin'in kararına saygı duyuyor. Onun hayatından çıkmıyor ama kendi hayatına başkasını da almıyor bunca zamandır.

Cockeye's Song | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin