26.01.2022

2.9K 398 428
                                    

Kim Taehyung

Kim Dans Akademisi

Dokseorang-ro, 45-gil

Seul, ST 1832

26.01.2022

Jeon Jungkook

Jungkook,

Bugün yeniden mezarını ziyaret ettim. Bunu neden sürekli yaptığımdan emin değilim, mektuplarda söylediklerimin üzerine konuşacak pek bir şeyim olmuyor aslında ama mezarının başında oturmak bile kendimi biraz olsun hafiflemiş hissetmeme sebep oluyor. Üzerimden bir yük kalkıyor gibi hissediyorum.

Fakat bugün, gördüğüme pek de memnun olmadığım biriyle karşılaştım mezarının başında: Sejun, evet.

Saat akşam beşe geliyordu, dizlerimi kendime çekmiş, kollarımı etrafına sarmış bir şekilde oturuyordum. Konuşacaklarım bitmişti, etrafta kimse de yoktu, o yüzden adım seslerini duyunca başımı kaldırıp baktım. Sejun beni görünce duraksamadı, geri dönmeye çalışmadı. Hiç yokmuşum gibi yanımdan geçip mezarının öbür tarafına oturdu.

Derin bir nefes aldım, o oturduğu için kalkacaktım aslında ama bunu yapmak zorunda hissetmemin bir anlamı olmadığını düşündüm. İstediğim kadar kalabilirdim, Sejun rahatsız oluyorduysa eğer gidebilirdi.

Ben kalkmayınca birkaç dakika öyle sessizce oturduk, sonra birden konuştu. Benimle konuşmasını gerçekten beklemiyordum.

"Neden buradasın?"

Sesi 21 Kasım'daki gibi öfkeli, suçlayıcı ya da aşağılar bir tonda değildi. Düzdü, yorgun bile sayılırdı hatta.

"Seni ilgilendirmez." dedim, ilgilendirmezdi çünkü. Terslemek için söylememiştim bunu.

"Sık geliyor musun ziyaretine?" diye sordu, mezar taşına hafifçe dokunurken. Her gittiğimde temizliyorum, üstüne bir de zaten yeni olduğu için tüm mezar taşları arasında en dikkat çekeni, temizi seninki.

"Evet." dedim, neden cevapladığımı da bilmiyordum aslında. "Mezar taşından belli olmuyor mu?"

"Oluyor." Sesi neredeyse fısıltıya döndü. "O gün... Kavga çıkarttığım için üzgünüm." dedi. "Jungkook mezarının başında seninle kavga ettiğimi bilse kesin çok sinirlendirdi."

Söylediği şeyin üzerine gülecek gibi oldum, vereceğin tepkiyi düşünemedim. "Sorun değil." Derin bir nefes aldım. "Jungkook'un senin için ne kadar önemli olduğunu... biliyorum."

Mektupların bunu anlamamda inanılmaz büyük bir rol oynadı elbette, Jungkook. Öncesinde de Sejun'un seni ne kadar sevdiğini görebiliyordum ama onunla ilgili yazdığın her bir cümle, bir öncekinden daha ağırdı. Ona karşı hissettiğin vicdan azabının, ona yaşattıklarına rağmen senden bir gün bile vazgeçmemesinin hiçbir izahı yoktu.

"İnsan kime, nasıl aşık olacağını seçemiyor." dedi. "Onun için sen neysen, benim için de o oydu."

Bu cümle gözlerimi birkaç saniyeliğine yummama neden oldu. "Hikayenin tümünü bilmiyorsun," dedim. "Ben de Jungkook'u çok sevdim."

"O seni sevdiği için." dedi Sejun, bakışlarımı ilk kez o an ona çevirdim. Bana bakmıyordu. "Seni bu kadar çok sevdiği için aşık olmadın mı ona? Yanlış mıyım?"

Değil, elbette. Sana kör kütük aşık olmamın en büyük sebeplerinden biri bana olan sevgindi, ki bunun doğal olduğunu düşünüyorum, ama yine de... Sadece böyle adlandırmak kendimi kötü hissetmeme neden oluyor çünkü senin beni sevmediğini hissettiğimde bile -son birkaç mektubumda da gördüğün gibi- ben seni sevmeye aynı şekilde, hatta daha can acıtıcı bir şekilde devam ettim. Sana olan sevgim yalnızca seninkinin bir yansıması olarak adlandırılamaz o yüzden.

Cockeye's Song | TaekookWhere stories live. Discover now