14. BÖLÜM

132K 3.4K 258
                                    


URAZ'DAN


Konağa geldiğimizde tedirgin bakışlarla etrafını izliyordu miniğim. Çalışanların onun güzelliğinden etkilendiğini bakışlarından anlıyordum ama ön yargılılardı şuan. Umrumda bile değillerdi. Yeter ki onu üzmesindiler. Ailemin düşüncesi bile umrumda değildi çalışanlar kimdi ki?

Annemler merdivenden inerken elini tuttum meleğimin. Amacım sadece elini tutmak, destek olmaktı ama ona dokunduğum an yine ruhumu cehennem ateşlerine atmıştım. Annemin gözü birleşen ellerimize gidince yüzünü buruşturduğunu fark ettim. Anlaşılan önüme taş koyacaktı ama ben o taşları kaldırmayı bilirdim. Annemi severdim ama Adelina'yı üzmesine izin vermezdim. Adelina diyince akan sular dururdu, gözüm kimseyi görmezdi buna annem de dahil.

Bana sıcak davranmış, meleğimin yüzüne bile bakmamıştı. Şimdilik sessiz olacaktım. Yine elinden tutup masaya sürükledim onu peşimden. Annemin davranışları yüzünden iştahı kaçmıştı aslında açtı biliyordum ama yemiyordu işte. Annem yine laf sokmaya başlayınca ellerim yumruk olmuş, gözlerim avını görmüş aslan misali keskinleşmişti. Sonra yine vücudum da o yanma hissi oluştu, nedenini anlamıştım ama teğit etmek için elime baktım. Meleğim yumruk olan elimin parmaklarını açmaya çalışıyordu sakince.Diğer elimi elinin üstüne koyup okşadım. Bana gülümseyince cenneti gördüm sandım. Ah ne çok seviyordum böyle. Nasıl sakinleşmiştim? Hani sinirliydim ben daha demin? oydu benim sakinleştiricim. Her derdimin dermanı oydu. Ruhum, kalbim, benliğim her şeyim onundu.

Annem yine sinir bozucu bir laf etmiş artık bendki bardağı taşırmıştı. Bu böyle olmazdı. Adelina'ya baktığımda beni aşka davet eden lacivertimsi maviler yaşlarla doluydu. Yok olmazdı benimle alakalı bir nedenden ağlayamazdı. Hoş hiçbir nedenden ağlayamazdı. Ağzımı açıp anneme bağıracağım an yine susturmuştu beni. Neden bu kadar sabrediyordu, onun yerinde kim olsa dayanamazdı. Ciddiye almadığı için olmalıydı. Kalbim acımıştı, o ciddiye almıyordu. Benim tek umudum olan evlilik onun için sadece bir oyundu. Ama ben gerçeğe dönüştürmesini de bilirdim elbet. En sonunda dayanamayacağını anlamış tuvalete gitmişti. Melih hemen yanıma gelmiş kızlar uyuduktan sonra bu işi halledelim demişti. Onun gözleri öyle dolu dolu bakarken ben nasıl dayanabilirdim ki?

Geldiğinde hiç yüzüme bakmamış benim değil, Elif'in yanına oturmuştu. Gözgöze geldiğimizde acıyla yutkundum. İlk tanıştığımız zamanlarki gibi bakıyordu, bomboş. Işıl ışıl bakan gözleri ışığını kaybetmişti. Surat ifadesinden hiçbir şey anlaşılmıyordu. Ne yapacaktım şimdi? Yabancı gibi davranacakt bana hissediyordum. Bu hale annem yüzünden gelmiştik ve ben buna kahroluyordum. Daha fazla dayanamayacaktım. Kızlar odasına gittiğinde sinirle kalktım ayağa.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen anne?"

"Ne yapıyormuşum oğlum?"

Bir de pişkin pişkin cevap vermiyor muydu sinirden kuduruyordum artık.

"Ne demek ne yapıyorum? Onunla nasıl öyle konuşursun?"

"Bir orosbuyla nasıl konuşacaktım başka?"

Annem olmasa ellerimle parçalamıştım.

"Ne demek orosbu lan? Bir daha ona karşı böyle konuştuğunu görmeyeceğim. Yoksa annem demem acımam olmaz haberin olsun."

"Bir kadın yüzünden annene nasıl düşman oldun böyle yazık Uraz?"

"Benim kimseye düşman olduğum yok, ama böyle giderse sen beni düşman edeceksin kendine. Bir daha sakın! Olur da görürsem o zaman konuşacağız seninle. Ha şu çocuk olayında da laf sokmayacaksın bir daha. Çocuk düşürmedi Adelina, yalan haberdi."

HAYATA DÖNDÜREN AŞK (Tamamlandı) #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin