58. BÖLÜM (Part I)

81.3K 3.3K 515
                                    

ADELİNA'DAN


"Sen kime bağırıyorsun lan?"

Belimdeki kolların sahibinin konuşmasıyla ben ve kornacı adam aynı anda konuştuk.

"Ur..az?"

"Sana ne!"

Uraz beni umursamadan direkt adama yöneldi.

"Kardeşim tamam git hadi, yoksa kötü olacak!"

"Gitmiyorum lan."

Ah hadi ama! Aylar sonra Uraz'la böyle mi karşılaşacaktık?

"Uraz..."

Uraz bana döndüğünde gözlerinde gördüğüm şeyi tanımlayamadım. Neydi bu? Özlem mi? Çaresizlik mi? Hüzün mü?

"E..efendim."

Karşısındaki adama diklenen Uraz gitmiş, yerine annesinden azar işiten çocuklar gibi başını önüne eğip gözlerini kırpıştırarak konuşan biri gelmişti. Ama hayır, sanılanın aksine kalbim daha hızlı atmaya başlamamıştı!

"Ne işin var burada?"

"Be..ben sana geldim."

"Bana geldin?"

Kaşlarımı kaldırarak sorduğum soruyla derin bir nefes aldı.

"Ben özür dilerim."

Özür dilemek? Bu kadar basit miydi? Özür dileyecekti ve bitecekti, öyle mi?

"Yani?"

Evet, gerçekten bu soruyu sormuştum. Benden özür diliyordu. Yani? Ne bekliyordu? Hemen kollarına atılmamı falan mı?

"Şe..şey.."

"Her neyse Uraz. Ben yürüyüşe devam etsem iyi olacak."

Elimi karnıma koyup konuşmamla Uraz'ın bakışlarının da karnımı bulması bir oldu. Hadi ama! Gözlerinde gördüğüm o şey mutluluk değildi, değil mi? Uraz Ege'den olduğunu iddia ettiği bebeği gördüğü için sevinmiş miydi?

Yanından geçip gidecekken bir anda kolumdan tuttu. Keskin bakışlarım aniden kolumdaki elini bulduğunda ateşe değmişçesine geri çekti. Biz ne ara bu hale gelmiştik?

Konuş dercesine yüzüne bakarken o inadına sessizdi. Ne demeye gelmişti buraya? Hakaretlerine mi devam edecekti? Gönlümü mü almaya çalışacaktı? Aşkımız için mi savaşacaktı? Hoş ortada bir aşk var mı emin değildim.

"Kilo almışsın."

Birkaç dakika süren sessizliğin ardından söylediği tek şey buydu. Şaka mıydı bu adam?

"Hamileyim, normaldir."

Ya da şaka olan ben miydim? Nasıl bu kadar rahat konuşuyordum? Yüzünü görmek bile bana ettiği lafları hatırlatırken ben nasıl bu kadar net cevaplar verebiliyordum? Ya da şu lanet olası hamilelik hormonları neredeydi? Benim şimdiye çoktan ağlamaya başlamam gerekmez miydi? Kalbim Uraz'a karşı bu kadar mı taşlaşmıştı?

"E..evet hamilesin."

Bıkkın bir nefes aldım. Onun saçma ruh haliyle uğraşamayacak kadar bitkindim aslında.

"Uraz ne söylemeye geldiysen söyle ve git. Senin gelgitlerinle uğraşamam."

Benden böyle bir çıkış beklemiyor olacak ki şaşırdı. Hadi ama Uraz! O saf, masum Adelina aylar öncesinde kaldı. Sen onu o gece evinde öldürdün.

"Be...ben."

"Evet sen?"

"Pişmanım."

Pişmanım? O lafları söylerken pişman değil miydin? Ya da pişman olacağın şeyler söyleme dediğimde bana hakaret etmeye devam ederken?

HAYATA DÖNDÜREN AŞK (Tamamlandı) #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin