27. BÖLÜM

110K 2.8K 248
                                    

BUGÜN KALBİMİZ KARA KARTALLA :)))  BU MAÇ BİZİM OLACAK, BAŞKA YOLU YOK :)  MAÇIN ŞEREFİNE SİZE ERKEN BÖLÜM :)))

ADELİNA'DAN

Kahvaltı masasına geçtiğimizde Raber babamın afiyet olsun demesiyle herkes çatalını eline almıştı. Birkaç lokma almıştım ki merak ettiğim soruyu sormaya karar verdim.

"Kaza nasıl olmuş baba?"

Babam arkasına yaslanıp derin bir nefes aldı.

"Traktör devrilmiş. Düz arazide nasıl böyle bir kaza oldu hala aklım almıyor."

"Kasıtlı bir şey mi sence baba?" diye araya girdi Uraz.

Gerçekten kasıtlı olabilir miydi? Göz göre göre bir insanın canına kast edebilirler miydi? Hem de suçsuz bir insanın.

"Sanmıyorum, tarladakilerden olayı dinledim tek tek. Hasan en iyi adamlarımızdandı. Tecrübesiz de değildi ama bir anlık dalgınlığına gelmiş olabilir."

"Ameliyat başarılı olmazsa ne olacak baba?" diye araya giren bu sefer bendim.

"Allah korusun sakat kalabilir dedi doktorlar. Ama İstabul'daki doktor bu tarz ameliyatlara fazlasıyla girmiş, bu konuda başarılıymış."

Sadece kafa salladım. Kısa süreli bir sessizlikten sonra Zehra annem konuşmaya başladı.

"Sence o doktor buraya kadar gelir mi Adelina?"

Benim tanıdığım Taner amca değil Mardin'e dünyanın öbür ucuna bile giderdi eğer birine yardımı dokunacaksa. Mesleğine tutkuyla bağlı bir adamdı. Annemden yaş olarak çok da büyük değildi ama bu tutkusu sayesinde hızla ilerlemişti mesleğinde. Aynur teyze gibi sessiz sakin bir kadın bile bazen isyan edebiliyordu bu duruma.

"Gelir anne merak etme. Kendisi mesleğine fazlasıyla tutkun bir adam. Çok da başarılı. Ben ameliyatın iyi geçeceğinden eminim."

"Oh iyi iyi. Daha çok genç Hasan. Bakması gereken bir ailesi var hem. Küçücük çocuk babasız kalmaz inşallah."

"İnşallah." dedik hep bir ağızdan.

Kahvaltının sonlarına doğru Uraz otelde konuştuğumuz konuyu açmıştı.

"Baba düğün hazırlıkları ne durumda?"

"Çoğu şey hazır oğlum. Gelecek olanlar bir telefonumuza bakar bilirsin. Aslında şimdiye çoktan düğünü yapmış olurduk ama annen Adelina'yı tanıdıktan sonra birkaç sipariş daha verdi. Onlar ne durumda bilmiyorum."

"Aa öyle deme bey. Gelinim her şeyin en iyisine layık." diye araya girdi annem.

Aramızdaki güzel ilişkiye şaşırsam da bu durumdan fazlasıyla memnundum. Zehra annemin böyle bir şey yaptığından haberim yoktu.

"Bu kadar masraf yapmanıza gerek yok anne. Lütfen kendinizi de çok yormayın."

"O nasıl söz öyle kızım. Sen bizim gelinimizsin. Her şeyin en iyisine layıksın ve biz şanımıza yakışır bir düğün yapmalıyız."

Kafamı sallamakla yetindim çünkü ne dersem diyeyim faydası olmayacağını biliyordum. Doğunun adetlerini çok bilmesem de şatafatlı düğünleri olduğunu biliyordum, özellikle aşiretlerin. Madem ben de en güçlü aşiretin gelini olacaktım sesimi çıkarmadan durumdan zevk almaya bakacaktım.

HAYATA DÖNDÜREN AŞK (Tamamlandı) #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin