44. BÖLÜM

73.6K 2.9K 170
                                    

MEDYADA TAŞ EV :))



ADELİNA'DAN



"Üzgünüm.."

Üzgünüm kelimesinden sonrasını duymamıştım. Aklımdan o kadar çok şey geçiyordu ki bir türlü doktorun söylediklerine odaklanamıyordum. Kesin üstüme kuma gelecekti. Uraz asla dese de ailesini silemeyeceğini düşünüyordum. Ne yapacaktım ben şimdi? Böyle bir şeyi kabul edemezdim. Kuma fikrine asla sıcak bakmazdım. Ne yani ayrılacak mıydım? Uraz'dan boşanmak istemiyordum ama kuma da istemiyordum.

Uraz'ın sendelemesiyle tekrar bu ana odaklandım. Doktor her ne dediyse Uraz'ın yüzü bembeyaz olmuştu. Kaçırdığım şey neydi?

"Bir daha söyler misiniz?"

"Uraz Bey'in sperm sayısı gayet normal ancak hızında problem var."

Ne yani sorun Uraz da mıydı? Hemen kocamın elini tuttum. 

"Biraz daha açar mısınız lütfen?"

"Spermler olması gerekenden daha yavaş. Yumurtaya ulaşamıyorlar maalesef. Bu nedenle folikül delinemiyor ve döllenme olmuyor."

Uraz'a baktığımda gözlerinin dolu dolu olduğunu gördüm. Hayır böyle olmamalıydı. Uraz üzülmemeliydi. Hiçbir şey ondan daha önemli değildi.

"Tedavisi var mı peki?"

" Aşı ve ilaç takviyesiyle bunu halledebiliriz. Tabi düzenli beslenme de önemli."

Tedavisi olduğunu öğrenince Uraz anında bana döndü ve dolu gözlerine inat gülümsedi. Aşık olduğum mavi gözlerinde yaş olmamalıydı.

Sonuçları aldığımızdan beri Uraz ilk defa konuştu.

"Hemen başlayalım o zaman tedaviye."

Gülümsedim. Şuan o kadar tatlıydı ki.

"Uraz Bey öncelikle bir hafta boyunca cinsel perhiz uygulamalısınız."

"Bir hafta çok değil mi?"

Uraz'ın sorusuyla ben utanmış doktorsa imalı imalı sırıtmıştı.

"Daha sonra ilk aşımızı yapacağız."

Doktor Uraz'ın sorusunu duymazdan geldiğinde aklımdaki şeyi sormak istedim.

"Başarı oranı yüzde kaç?"

"%70."

Yani olmama riski vardı. Uraz'ın gülen yüzü tekrar soldu.

"Moral çok önemli Uraz Bey. Bu konuyu kafanıza takıp stres yapmamalısınız."

Doktorda Uraz'ın durumunu fark etmişti. Evet haklıydı, Uraz üzülmemeliydi.


...


Doktorun ofisinden çıkıp arabaya bindiğimizde Uraz hemen bana döndü.

"Eve gidelim, seninle konuşmak istiyorum."

Malum konuyu taktığı belliydi ama hayır bu önemli değildi.

"Hayır aşkım, planımızı bozmayalım. Hani taş eve gidecektik?"

Taş ev birkaç önce keşfettikleri kendin pişir kendin ye tarzı hoş bir yerdi.

"A..ama..."

Uraz kekeliyordu. Bu demekti ki sandığımdan çok daha fazla üzgündü. Hemen elini avuçlarımın içine alıp kucağıma koydum.

HAYATA DÖNDÜREN AŞK (Tamamlandı) #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin