42. BÖLÜM

83K 2.9K 248
                                    

MELİH'TEN



Elif'le birlikte arabaya bindiğimizde telefonum çalmaya başladı. Arayanın Uraz olduğunu gördüğümde yüzümdeki sırıtışla açtım.

"Efendim."

"Evet belli oldu. Kızımız olacak."

"Hadi lan oradan. Erkek adamın erkek damadı olur asıl."

"Siktir git Uraz asabımı bozma."

"Evet eve geçiyoruz. Siz de pizza falan alın gelirken, eliniz boş gelmeyin."

"He açım var mı?"

Homurdanarak telefonu kapattığımda Elif'e döndüm. Bir elini karnında gezdirirken bana bakıyordu. Yüzündeki gülümseme telefondaki muhabbette miydi yoksa bebeğimizin kız olacağını öğrenmemizden miydi bilmiyordum. Ama fark etmezdi. O mutluydu ya ben de mutluydum.

"Neymiş efendim erkek adamın oğlu olurmuş."

Elif homurdanmamla birlikte kahkaha atınca ona döndüm.

"Bir de sen vur badem gözlüm. O gereksizin dalga geçtiği yetmiyormuş gibi."

Tutmakta zorlandığı kahkahalarıyla bana döndü.

"Abim seni sinir etmek için yapıyor."

"Başarıyor da."

Cidden başarıyordu. Tabi ki Uraz'ın şaka yaptığını biliyordum ama kimse benim kızıma laf edemezdi arkadaş!

"Sakin olur musun lütfen."

"Olamam. Ya kızım duyup da üzülürse."

Bu sefer gerçekten kahkaha attı. Hatta öyle ki neredeyse gözlerinden yaş gelecekti.

"Yapma Allah aşkına Melih. Daha doğmadı bile nasıl duyabilir ki?"

"Duyar benim kızım. Benim yaptığım çocuğu benden iyi mi bileceksin?"

Saçmaladığımın farkındaydım ama bana ne ya, o benim kızımdı.

"Bu çocuğu tek başına yapmadın Melih."

Elif'in gülerek söylediğini duyunca gözlerim anında açıldı. O da ne dediğini sonradan fark etmiş olacak ki kıpkırmızı olmuş suratıyla bana bakmaya başladı. Şaşkınlığımı henüz üzerimden atamadığım için hiçbir şey diyemiyordum. Elif de utançtan konuşamıyordu.

"Iıı.. şe...şey."

 Toparlayamadığı kelimelerden ne demek istediğini anlayamıyordum. Ama eğer bu konuyu kapatmazsak Elif'in benden tekrardan uzaklaşmasından korkuyordum. Ki zaten çok yavaş yol alıyorduk. Aslında hızlı yol alıyorduk ama bu yol arkadaşlık yoluydu. Sevgiliden çok yakın arkadaş gibiydik.

"Adelina seni görmek istiyormuş, bize gelecekler. Bir an önce gidelim meleğim."

Elif'in başını sallamasıyla arabayı çalıştırdım. Elif başlardaki sessiz haline dönse de bunun kısa sürede düzeleceğini tahmin ediyordum. Daha doğrusu öyle olmasını ümit ediyordum.

Sessiz bir şekilde yolumuza devam ederken Elif'in bana döndüğünü hissetmemle göz ucuyla ona baktım. Bir şey söylemek istiyor ama söyleyemiyormuş gibiydi.

"Ne oldu meleğim?"

"Melih frambuazlı pasta mı alsak?"

Dediğini duyunca kahkahayı koyverdim. Şu dört ayda bariz belli olan bir şey varsa o da Elif'in sürekli frambuazlı pasta yemek istemeseydi.

HAYATA DÖNDÜREN AŞK (Tamamlandı) #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin