2. BÖLÜM

182K 4.2K 153
                                    

Sabah gözlerini zorlanarak açtı saate baktı ve kalktı yataktan. İş görüşmesi vardı bugün. Okulunu başarıyla bitirmişti iş başvurusu kabul edilmiş bunu kutlamak için Ege'nin en sevdiği pastayı alıp hızla gitmişti sevdiğinin evine. Ama gördüğüyle bir kez daha yıkılmıştı. Şimdi niye aklına getirmişti ki o adamı. Oflayarak telefonunu şarja taktı ve duşa girdi. Banyoda adamın şampuanını gördü. Ona ait ne varsa işten gelir gelmez çöpe atmayı yazdı kafasına. Düşüncelerle bitirdi duşunu bornozunu giyip dişlerini fırçaladı. Odasına geçip göz attı dolabına kırmızı dizlerinin üzerinde biten kalın askılı elbisesinde karar kıldı. Siyah topuklularını ve onun takımı çantasını da alarak tamamladı kombinini. Vücudunu kremledi siyah iç çamaşırlarını giydi. Elbisesini giyip aynanın karşısına geçtiğinde öfkeyle doldu yine. Ege çok severdi bu elbisesini. Bu elbiseyi denediğinde "Olmaz yakası çok açık ." demişti ama almıştı Adelina elbiseyi. Sinirlendi kendine onu düşündüğü için ve düşünme dedi hissetmeyeceksin. Saçlarını kremleyip açık bıraktı. Severdi saçlarını kıvırcıktı ve aynı annesininkilere benzerdi. Kalbi sızladı annesini düşününce. Tüm düşüncelerini kafasından kovdu hazırlıklarını tamamladı ve telefonunu şarjdan çıkarıp açtı. Ege'den yüzlerce cevapsız arama ve mesaj vardı umursamadan sildi hepsini. Evden çıktı arabasına binip gaza bastı. Severdi hız yapmayı. Babasına çekmişti bu konuda. Korkardı annesi prensesi kaza geçirecek diye. Ama kaza geçiren onlar olmuştu ve hayat acımasız yüzünü bir kere daha göstermişti ona. Kaybetmişti ailesini. Zaten akrabası yoktu tek kalmıştı 18 yaşında. Güçlüydü ve pes etmedi direndi. Boğaziçi Üniversite'sinde endüstri mühendisliği okumuştu. Doktor olmasını çok isterdi annesi ama o yokken hiç anlamı yoktu tıp okumanın. Şimdi 22 yaşında yeni mezun bir mühendisti. Düşüncelere öyle dalmıştı ki arkasındaki araba kornaya basmasa kırmızı ışıkta fazla beklediğini bile anlamayacaktı. Yola devam etti ve o mükemmel binayı gördü ileride. Görmemesi mümkün değildi zaten mükemmel ve kusursuz duruyordu bina. Bina mı dedi ah hayır buraya bina demek hakaret sayılırdı. Devasa bir gökdelendi ATALAR HOLDİNG. Arabasını park etti ve kapıdan girip danışmaya yöneldi. İş görüşmesine geldiğini söyledi ve 52. kata çıkması söylendi kendine. Asansörden inince gördü kalabalığı. O tarafa ilerledi. Erkekler ona açlıkla bakıyordu ama o farkında bile değildi. Ege'den başka kimseye bakmamıştı ki o. Kalbi ve aklı o kadar Ege'yle doluydu ki gözleri kör olmuştu tüm erkeklere yıllarca. Sırası geldiğinde büyük kapıdan içeri bir adım attı. Burası da holdingin her yeri gibi fazlasıyla lükstü. Bakışlar ona çevrildi ama umursamadı. Çok güvenirdi kendine, bazıları fazla ukala bulurdu onu hatta. Ama aslında öyle biri değildi. Ne çok düşünüyordu bügün. Kendisine gösteilen yere oturdu. Karşısındaki kadın kıskançlıkla bakıyordu ona. Adamsa dosyasını inceliyordu. Kapı hızla açıldı ve içeriye bir adam girdi. Salondakiler ayağa kalktı Adelina daha ne olduğunu anlamadan adam bir el işaretiyle oturttu onları. Kendi de oturdu ve kadının gözlerine baktı. "İşe alındınız." dedi. Şaşırdı kadın bu kadar çabuk mu diye düşündü ama yüzü her zamanki gibi ifadesizdi. "İş şartlarını konuşalım öyleyse." dedi. Salondakiler ikili arasında gezdirdi bakışlarını. Patronları bugüne kadar iş konusunda acele bir karar vermemişti ve hiç kimse de patronlarıyla böyle konuşmamıştı. Adam ayağa kalktı "Odama geçelim." dedi, kadın arkasından gitti.

URAZ'DAN

Sabah heyecanla uyanmıştı. Geceyi içip elindeki dosyaya bakarak geçirmişti. Gece işe başvuranların dosyasını incelemiş birinde takılıp kalmıştı. Takılmasının nedeni gördüğü masmavi gözlerdi. Nasıl bir maviydi bu tam nazar boncuğu renginde lacivertimsi..  Hemen okudu geçmişini. Tek kelimeyle mükemmeldi. İşe alınacak kişiye karar vermişti. Hemen çıktı evden daha fazla bekleyemeyecekti. Toplantı odasına daldığında ilk dikkatini çeken o lacivertimsi mavilerdi. Heyecanını sert duruşuyla maskeledi ve hayatını değiştirecek o cümleyi kurdu. "İşe alındınız." Kadından hiç ummadığı bir cevap aldı. Çalışanlarının şaşkın bakışlarını fark etti ama umursamadı. Odasına gitmek için kapıdan çıktı ve kadın onu takip etti. Kadına masasının karşısındaki deri koltuğu gösterdi oturması için ve kendisi de yerine geçti. Kadının telefonu çaldı, arayanın kim olduğunu görünce yüzünü buruşturdu, telefonunu kapatıp çantasına attı. "Kusura bakmayın lütfen. Şimdi sizi dinliyorum." dedi. Adamın aslında soracak tek sorusu vardı ama cesareti yoktu. Koskoca Uraz ATALAR'ın cesareti yoktu. Birileri duysa kahkahalarla gülerdi buna. Kadına cevap vermediğini fark etti. Aklındaki 'arayan kimdi?' sorusunu beyninin en ücra köşelesine gönderdi ve karşısındaki güzelliğe baktı. "Burası oldukça ünlü bir holding biliyorsunuz ki. Haliyle fazla düşmanı var, ilk istediğim sadakat. İşinizi en iyi şekilde yapacağınıza eminim, bir de sadık olursanız holdinge gerisi önemli değil. Emeğinizin karşılığını maddi olarak fazlasıyla alacaksınız merak etmeyin." dedi. Kadının yüz ifadesi 'sadakat' kelimesi geçince gerilmişti. O kadını kırdığını düşünüp endişelinirken kadın onu aldatan adamı düşünüyordu. Ama hemen toparladı kendini ve "Sadakatimden emin olabilirsiniz efendim. Para konusunda da sıkıntı yaşamayacağımıza eminim. Ne zaman başlayacağım işe?" dedi. "Sizin içinde uygunsa pazartesi olur." dedi Uraz ama kadın 1 hafta beklemek istemedi "Yarın başlamak istiyorum." dedi. Uraz başıyla onayladı bu isteği. Kadın "Yarın görüşürüz efendim bu arada ben Adelina Türközü." dedi. Adam elini uzatıp "Uraz Atalar. Bende memnun oldum hanımefendi. Görüşürüz." dedi. Kadının narin elleri büyük ellerine değdiğinde nasıl da şimşekler çakmıştı içinde.  Kadın kendinden emin adımları ve dik duruşuyla çıkmıştı odadan işte o zaman tuttuğunu fark etmediği nefesi bıraktı adam. Düşünmeye başladı kadını. Toplantı salonunda onu gördüğünde nutku tutulmuştu. Bembeyaz teni, siyah kıvırcık saçları, minik burnu, küçük ama dolgun kırmızı dudakları ve o aklını başından alan gözleriyle mükemmelliğin beden bulmuş haliydi kadın. Kırmızı elbisesi bembeyaz teniyle birleşmiş, hafif göğüs dekoltesiyle görsel şölen sunuyordu adeta erkeklere ama farkında değil gibiydi. Kadını yatağına atıp ömür boyu çıkarmamak ve sadece kendine ait kılmak istemişti o an. Pantolonunun önündeki hareketlenmeyle düşüncelerinden sıyrıldı ve güldü. Uraz ATALAR bir kadını sadece düşünerek  sertleşmişti. Gerçekleri inkar eden bir adam olmamıştı hiç bir zaman. Adelina'ya aşık olmuştu hemde bir fotoğrafla. Ne olursa olsun kadın onun olacaktı sadece onun..

MULTİDE ATALAR HOLDİNG :)))


HAYATA DÖNDÜREN AŞK (Tamamlandı) #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin