Karanlık bir dünyaya hüküm süren Natsu Dragneel, en iyiler için düzenlenen bir baloda Lucy Heartfilia ile tanışır.
Bu kızda onu çeken şey, yoğun derecede burnunu aşındıran kan kokusudur, öyle bir koku ki onu her an yanında isteyecek kadar.
Lucy, bab...
Natsu sonunda Lucy'nin elini sıkıca tutup onunla burdan çıkmaya odaklanmıştı. Tekrar aynanın içine girip dönüş yoluna girdiklerindeyse sorunsuz döneceklerine dair hiçbir umutları kalmamıştı.
Etrafları sarılmıştı ve sürekli birileri onlarla dövüşmeye çalışıyordu. Hiçbir ucubenin ordan çıkmalarına izin vermek gibi bir niyeti yok gibi görünüyordu ki Urek sıkıldığını fark etmişti.
Tek seferde hepsini ortadan kaldıracak kadar büyük bir güç uygularken "Şu çocukların kavuşmasını bölüp durmayın!" diye bağırmıştı.
Natsu şaşırmıştı. "Urek fark ettim de sen beni bayağı bayağı bir seviyormuşsun."
Urek buna gülüp "Tabii ki de seviyorum, bebeğim." dediğinde Lucy suratını buruşturmuştu.
"Lütfen o cümlenin sonuna bebeğim ekleme, oldukça aşk rakibimsi duruyor."
Derin bir iç çektikten sonra sakin bir şekilde Lucy'e doğru yürümüştü Urek.
"Siz hala neden burdasınız ve bize ayak bağı oluyorsunuz, gidip bir yerde öpüşüp koklaşsanıza."
Natsu Urek'in Lucy'e yaklaşan yüzünü yavaşça ittirip "Bende çok isterdim, zeka dümbeleği ama ucubelerin sonu gelmiyor." demişti.
Khun "Şu aynalardan biri Hockney'in yanına çıkıyor olmalı, kontrol ederek ilerleyin." dediğinde Natsu'nun daha fazla ucubenin geldiği gözünden kaçmamıştı.
Urek heyecanla "Kurt Kral buraya adamlarını yollamış gibi sence onların hepsini harcarsam kendisi ortaya çıkar mı?" diye sorduğunda "Ona bulaşma Urek." cevabını almıştı Natsu'dan.
"Sen karışma da defol bir an önce."
Lucy'nin "Sizi geride mi bırakalım? Bizde kalıp sizi kor..." lafı Urek'in "Bebeğim bir bak bakayım, bizim korumaya ihtiyacımız var mı?" sorusuyla kesilmişti.
Lucy hem dövüşüp hemde rahatça muhabbet etmeye devam eden bu ikiliye baktığında ihtiyaçları olmadığını rahatça söyleyebilirdi ama böylesi de çok rahatsız hissettiriyordu.
Onu kurtarmaya gelen bu adamlara saygı duyuyordu ve yaptıkları her şeyin karşılığı olarak onları daha fazla karmaşayla bırakıp gidemezdi.
Urek en sonunda sert bir tonla konuşup bu ikilinin burdan çıkmasını sağlamaya karar vermişti.
"Burası şu an karmakarışık. Üstelik dengeler altüst olmuş durumda ve ben burdayı yönetecek kişi olmak istiyorsam burasıyla ilgili her şey benim sorumluluğumda demektir. Şimdi koşun artık."
"Ama..."
"Size koşun dedim."
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Lucy bu eğlenceli adamı ilk defa böyle ciddi gördüğünde daha fazla üstelemek istemezken Natsu da aynı şekilde biraz şaşırmıştı.
Onun ciddi halini biliyordu ama onları korumak için bu yönünü ortaya çıkarması garip bir şekilde abisel hissettirmişti.
