15.Bölüm (Yargısal Problemler)

1.3K 190 102
                                    

LUCY

Kalbim göğsüme geri dönmüş gibi bir sarsıntıyla uyandım. Nefes almak için bir süre çabalamam gerekmişti. Başucumda duran peçetelerden bir tane aldım ve boğazımdan dışarı çıkmak için ısrarla midemi kaldıran akıntıyı tükürdüm.

Kandı. Siyah kan mı? Buda neyin nesi hiçbir fikrim yoktu, bütün vücudum sızlıyordu ve nedeni çok bulanıktı.

Hatırlamak için odaklanmaya çalıştım, başımın ağrısından daha önemli sorunlarım vardı bu yüzden aldırış etmedim.

Yavaş yavaş görüntüleri almaya başlamıştım ama yeterli değildi. Biraz daha zorlayınca sesleri de analiz etme fırsatı bulmuştum. Garip bir şekilde gücüm burda sekteye uğruyordu.

Duyduklarım ve gördüklerim o kadar tüyler ürperticiydi ki izlediğim kişinin ben olduğuma uzun bir süre inanamamıştım.

Tabii sonra kafama dank etti. Ben öldüm, öbür taraftaki herkese selamlar. Hayata geri döndürüldüğüme göre kendimi bir zombie olarak görmeli miyim?!

"Aman Tanrım ben bir zombie miyim?!" sesimi duyunca odanın dışında bir hareketlilik olmuştu ve oraya odaklanmıştım.

Kapı açılmak için zorlanıyordu ama içeri giren yoktu, sanırım tartışıyorlardı.

"Hadi ama çekil onu görelim!"

"Evet, evet. Bir Tanrıça'nın o solgun halinden kurtulunca nasıl göründüğünü merak ediyorum."

"Solgun hali bile çok güzel görünüyordu, sen deli misin?"

"Hadi ama, sadece merak ediyoruz."

Kapıyı tutan adamı ikna etmeye mi çalışıyorlardı? Bende görülecek kadar ne vardı ki böyle? Yada görülmeyecek?

Derin bir nefes aldım ve gidip kapıyı açtım. Ben kapıyı içerden açınca kapıyı tutan adam arkaya doğru düşmüştü. Kapıyı zorlayanlar ise şaşkınlıkla bakıyorlardı.

"Tanrıça."

"Gerçekten Tanrıça."

"Bu kadar güzel olacağını düşünmemiştim."

"Bende düşünmemiştim"

Aynı anda önümde eğildiklerinde bu sefer şaşıran bendim. "Kölen olmamıza izin ver!"

"Ha??"

Yere düşen adam yavaşça kalktı ve o soğuk gözlerini onlara dikti. İkisi de kaçmıştı.

"Onlara aldırma. Serserilik yapmaktan hiç vazgeçmezler."

"Dedi beni öldüren adam."

Ona bu imayı yaptıktan sonra ölümcül bir bakış yollamıştım. Saldıracağımı anlamış olmalı ki kenara çekilmişti. Yumruğum yanından geçince gülümsedim.

"Fena değilsin."

"Ölüm Katındasın küçük Tanrıça. Burda senin gibilerini çiğ çiğ yerler."

"Denemeden bilemem öyle değil mi?"

Tekrar saldırdığımda tek amacım ona dokunmaktı ama bunun farkındaymış gibi benden sakınıyordu. Güçlüydü ama bende öyleydim.

"Bana vurmadan önce olan biteni sorsaydın bari" cümlesine bir tekmeyle cevap vermiştim.

"Sorabilirdim ama her şeyi duydum." Avucumu göğsüne dokundurma fırsatı bulduğumu görünce korkuyla geri çekilip dövüşü bitirmişti.

Suck My SoulWhere stories live. Discover now