12.Bölüm (Kraliçe'nin Hükmü)

1.8K 207 181
                                    

NATSU

Uyumadığım için yanımda uyuyan Lucy'i izlerken suratımdaki gülümsemeye engel olamıyordum. Bambaşka bir duyguydu ve yanımda birinin olması garip geliyordu.

Saçlarına dokunmak istedim ama en küçük kıpırdanmamda uyanıyor olması, hareket etmeme engel oluyordu.

Hafif uykusundan onu uyandırmamak için bakmaya bile korkuyordum. Sanki içimi okumuş gibi "Zaten uyanığım, suratındaki aptal aşık sırıtışını durdurmalısın yoksa yüzün kasılacak." dediğinde daha fazla gülümsemiştim çünkü gözleri açık bile değildi.

"Bazen vampir olanın sen olduğunu düşünüyorum. Sezgilerin çok güçlü."

Doğrulup dudaklarıma uzandı. Suratında uyuşuk bir gülümseme vardı. "Asla bir Tanrıçayı hafife almalısın."

Bir öpücük bıraktıktan sonra devam etti. "Unutma, biz sizleri yenmek için varız."

Yanağıma dokunan ellinin üstüne bir öpücük kondurdum. "Biliyorum, Bayan Heartfilia. Beni çoktan yendiniz."

Dudağına tekrar bir öpücük bırakırken bunun uzun sürmesini dilemiştim, istediğim gibi de olmuştu. Bunun sonucunda kısa süren bir sabah flörtünden sonra toparlanıp odama gittim.

Yarın Urek'in davetine katılmalıydım ve bugün Khun Lucy'le birlikte kurula gidecekti ki bu benim için oldukça meraklandırıcı bir durumdu.

Tüm bu karmakarışık hayat planıma rağmen benim aklımdan geçen tek şey dün geceydi ve düşüncelerimi bir türlü toparlayamıyordum.

Gray beni görünce "Bu ne hal?" diye sordu.

"Ne varmış halimde?"

"Ne yok ki? Bu ne surat, otuz iki diş?"

Suratımı düzeltip öksürmeye çalıştım. "Her zamanki halim."

Bana tek kaşını kaldırarak attığı, inanmıyorum bakışlarından sonra beklediğimin aksine sakin bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Natsu, otursana bak ne diyeceğim." dediğinde ciddi bir sorun olduğunu düşünerek koltuğuma oturdum.

Kendini gülmemek için zor tutarak "Biz bu evin ses yalıtımını baştan mı döşesek?" dediğinde elime geçen ilk şeyi suratına fırlatmayı tercih etmiştim.

"Gray, kulaklarını delerim senin." dediğimde gülerek "Şaka yapıyorum, evin mühürlü bir yalıtımı olduğunu biliyorsun, ben sadece tahmin ettim." açıklamasını yaparak kendini korumaya çalıştı.

"Suratındaki şu aptal aşık sırıtışı her şeyi ele veriyor. O lanetlenmiş suratına bir renk gelmiş."

"Bugün çok üzerime oynuyorsun, dikkat et." dediğimdeyse bir şey demedi ve öksürerek "Nasıldı?" diye sordu.

"Yok artık. Seninle bunun hakkında konuşacak değilim."

Bana bir süre dik dik baktı. "Aman Tanrım, Natsu Dragneel kendini fena halde bir sarışına kaptırmış."

"Bu da nerden çıktı şimdi?"

"Çok mükemmel geçen bir gecenin ardından muhabbet etmediğimiz nadir zamanlar vardır, o kıza değer vermek gibi. Yüzündeki gülümsemeden mükemmel geçtiği anlaşılıyor ve anlatmıyor oluşun da ona olan hislerini doğruluyor."

Suck My SoulWhere stories live. Discover now