16.Bölüm (Öfke Kontrolü)

1.2K 194 132
                                    

UREK MAZINO

Az önce ne izledim ben? Bu gerçek miydi? Benim bile sinirden ellerim uyuşmaya başladı, peki ya Natsu? O ne alem...

Sessiz, fazla sessiz. Bu halini daha önce de gördüm, hiç iyi değil.

"Görüşme bitmiştir, Bay Dragneel. Sizi içeri almak için bir sebebimiz yok."

Hala sessiz... Kendine gel çocuk, ciddi anlamda bir savaş çıkarmaya hazırlandığın için bu kadar sessizsen eğer... Şey, ne diyebilirim ki arkandayım.

"Natsu!"

Duymuyor. Beni asla duymuyor. Kimseyi duyduğunu da sanmıyorum, tamamen algısını tek bir noktaya vermiş olmalı, eşine.

Bir dakika... Gülüyor mu o? Aklından ne geçiyor onun?!

Pislik herifler! Böyle bir şeyi ona nasıl izletebilirler! Çığlık sesleri dışındaki bütün konuşmaları kesmişler üstelik, bu doğru değil. O kızın öldüğüne inanmıyorum.

Natsu'yu ruh hastası bir şekilde orda bırakmak istemiyor olsamda belki bir iki bir şey öğrenebilirim.

"Garam!"

Dosyalarını toplayarak salondan çıkan Garam'ın peşinden koşarken aklımdaki tek şey Natsu'ydu.

"Az önceki şey de neydi öyle?!"

"Ne demek istiyorsun?"

"Sence de fazla sert değil miydi? Karısıyla ilgili böyle bir videoyu öylece yayınlamak-"

"Biz bildiğimizi aktardık sadece."

"O videodaki onun karısı! Ona yapılan işkenceyi-"

"Karısı mı? O sadece yem, hangi adam karısının ölümünü izledikten sonra sessiz kalır?"

"Onu tanımıyorsun, gerçekten onun basit bir sessizlik olduğunu mu sanıyorsun? Zihni gördüklerini inkar ediyor! O yüzden sessiz. Ayrıca kadın bir yem olsaydı susmak yerine aldığınız karara itiraz etmeyi seçerdi."

"Bunların hiçbir önemi yok."

"Sana inanamıyorum. Onun hala bir komplocu olduğunu düşünüyorsun? Hala onu sevdiğine inanmıyorsun, değil mi?"

"O acımasız bir vampir! Geçmişi bir ton cesetle dolu. Üstelik daha önce Tanrıçalarla yaşanmış bir skandalı var. İnanmadığım için beni suçlayabilir misin?"

"Sen neye inanıyorsun ki? Sevginin varlığına inanıyor musun bari? Vampir olan biziz ama siz bizden daha fazla canavarsınız!"

Büyük bir patlama sesiyle geri çekildik. Garam'ı korumak için kendimi ona siper ederken bu patlamanın sebebinin Natsu'nın öfkesi oluğunu biliyordum.

Yargı salonunu yerle bir ediyordu. Tüm bina şu an çöküyordu ve içerdeki bu ucubelerin kaçmaktan başka şansı yoktu.

Korkuyla bana bakan Garam'a acıyla gülümsedim. "Söylesene Garam, bu kadar büyük bir yıkımı bir adama ne yaptırabilir? Senin çok uzak olduğun bir konu... Aşk."

NATSU

Hayır. Bu gerçek olamaz, hayır. Dalga geçiyor olmalısın, o ölmedi. Ölemez. O bu kadar kolay lokma değil, o Lucy Dragneel, o benim karım ve o güçlüdür.

Onun öldüğüne inanmama imkan yok! Asla böyle bir şey söz konusu bile olamaz ama kim böyle bir şeyi ona yapmaya cürret edebilir?! Kim onun öldüğünü söylemeye cürret edebilir?! Kim ona işkence etmeye cürret edebilir?!"

Suck My SoulWhere stories live. Discover now