10.Bölüm (Kraliçe'yi Kurtarmak)

1.9K 221 175
                                    

NATSU

"Seni gördüğüme sevindim, bebeğim. Bir dahaki sefere sevgili eşinle birlikte bekliyorum." diyen Mazino'ya imalı bir şekilde gülümsedim.

"Garam da bize katılacak mı?"

Bana ciddi bir ifadeyle baktı. "Benimle dalga mı geçiyorsun?" Ses tonundan yarasına bastığımı anlamıştım ve bu beni biraz ürpertmişti.

"Hayır, ben-"

"Senin yüzünden, embesil! Yeter artık, güçlen de başa geç!" parmağını bana doğrultarak küçük bir kızgınlık göstermişti. Suratındaki ifade bıkkındı.

"Bir an önce Cehennem Katı'na gitmek istiyorum." derin bir iç çekti. "Biricik aşkım, Garam beni orda bekliyor. Kim bilir beni ne kadar özlemiştir." gülmemeye çalışarak tekrar imalı bir soru sordum.

"Özlediğine emin misin?"

Urek anılara dalmış gibi bir süre sessizleşmişti. Sonra suratında beliren damarlardan sinirlendiğini anlamakta zorluk çekmemiştim.

 Sonra suratında beliren damarlardan sinirlendiğini anlamakta zorluk çekmemiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Kapa çeneni, soytarı! Ah, cidden." duvara kafasını dayadı ve bir an neredeyse ağlayacağını sandım.

"Hala giriş iznin yok mu?"

Burnunu çekti. "Canımı yakmayı çok mu seviyorsun?"

Onun bu haline gülmemek için kendimi çok zor tuttum. Koskoca Urek Mazino bile aşktan bir çocuğa dönebiliyordu.

"Yerimi dolduracağına kesin olarak beni inandırdığında, Garam'ı ikna edecek bir planım var, o yüzden elini çabuk tut, Dragneel."

"Tamam, tamam, bana şu acıklı suratla bakmayı bırakır mısın? Sana hiç yakışmıyor."

Urek Mazino, tam bir canavardı ama eğlenceli yanı olan bir adamdı. Onunla aramda geçmişe dayanan bir usta-çırak ilişkisi vardı. Çok uzun bir süre bana faydası dokunmuş bir isimdi.

Şimdi onu güçlü olduğuma ikna etmem gerekiyordu ki bunu nasıl yapacağıma dair çok fazla bir fikrim yoktu. Kim bilir? Belki de Tanrıça Konseyi'ni basar herkesi öldürürdüm. Ama bu da katliama girerdi.

Üstelik Lucy'nin bu planımı sevinçle karşılayacağını da hiç sanmıyordum. Sonuçta ordaki herkesten nefret ediyor olamazdı ve onun beni affetmeme ihtimali korkunçtu.

Mazino'nun yanından çıkınca, diğer aile üyeleriyle uzun uzun bu durumla ilgili konuşmamız gerekmişti ve akşam olduğunu fark edememiştik.

Lucy'i uzun zamandır görmediğimi hatırlayınca üzüntü tüm ruh halimi kaplamıştı. Onu özlemiştim ve onu görmeyi şu an her şeyden çok istiyordum.

Eve geldiğimde onu odasında veya salonda bulamadım. Neredeydi sorusuna cevap arayıp deliye dönmek üzereyken kendi odamı kontrol etmek en son aklıma gelmişti çünkü beni bekleme ihtimali gözüme hayal gibi görünmüştü.

Suck My SoulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin