♕49.bölüm♕

7.8K 520 70
                                    

Damarlarından kan çekiliyor, duyguları kangren olmuş kokuyor et yığınına dönüşen düşüncelerin bu dünyadan kesilip atılması gerekiyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Damarlarından kan çekiliyor, duyguları kangren olmuş kokuyor et yığınına dönüşen düşüncelerin bu dünyadan kesilip atılması gerekiyordu.

Geçmiş anıların kırbacıyla zalimce gözlerine vururken annesinin yaktığı umut ışığı bedeninden kurtulmak isteyen ruhunu karanlıkta bırakıyordu.Şehvetin esiri olmuş hisleri canını sularken, verimsiz topraklarda filizleniyordu solukları.

Kara bir diken olmuş solukları pelerini buz tutmuş gecenin karanlığında boğazını yakıyor; küf tutmuş çocukluğu canını acıtıyor, geceleri koynuna aldığı yalnızlığı ise bir başkası kapıyordu.

Neden bu denli çaresiz hissediyordu?

Kimsenin fark etmediği, hastahane kokusuna karışmış ruhlar vardı. Hayata uyum sağladığını sanan oysaki tükettiği nefeslerini sayan. O da şimdi onlardan biriydi pişmanlığını ela gözlerin tam ortasında bırakan, hayalleri kursağında kalan...


Genç kız bir an için geniş gövdeli bir çam ağacından destek alarak soluklandı. Ne kadar zamandır koştuğundan bihaberdi arkasında bıraktığı saat dilimleri yorgunluğunu simgeliyordu.Güçsüzlük zehir gibi ruhunda dolaşırken arkasında sonsuza dek uzanıyormuş gibi duran çalılara gözlerini kısarak baktı.Geçen sefer dikkat etmediği kuru çalılıklar yolu sarmış, ilerledikçe paçalarına takılıyordu.

Fırtına hüzünlü dalları koparırcasına bastırmıştı, düşünceleriyle yarışırcasına. Tek çare fırtınaya kendini bırakmaktı. Artık, fırtınayla mı boğuşacaktı, oradan oraya mı savrulacaktı, yoksa kendi kanında mı boğulacaktı bilmiyordu. Tek bildiği yalnızdı ve üşüyordu.

Zayıf kollarını titreyen bedenine sardı. Soğuk havanın taşıdığı kan kokusu burnuna doluyor; aklı dört bir yana dağılıyordu. Düşünceleri lunaparktaki dönme dolap gibi bir aşağı bir yukarı gidiyordu.

Bahar, aniden yüreğine çöreklenen huzursuzlukla baş etmeye çalıştı.Duyguları bir örümcek ağının şeffaflığındaydı ve üzerine ağır yükler konduramazdı. Daniel'i hayatına dahil edene dek hiçbir adamı tam anlamıyla çekici bulmamıştı çünkü tanıdığı tüm adamlar güven duygusunu yerle bir etmişti. Oysa şimdi... Gözlerini ovuşturarak gözkapaklarına vuran anılarını düşündü.

Onunla birlikteyken başka erkeklere bakmak aklının ucundan geçmez küçük kaçamaklara dahi tenezzül etmezdi.Henüz birkaç hafta önce ayrılmalarına rağmen onun için bu ayrılık sanki yıllar öncesine dayanıyordu. Hayatını sırf onun yüzünden kökünden değiştirdiğini düşündükçe öfkesi kat be kat artıyordu. İşini bırakmış, çocukluğundan beri yaşadığı şehri tek etmiş, kariyer planlarını elinin tersiyle iterek tüm kaygıları arkasında bıraktığına inanmıştı. Niyeti kaçmak değil yeni bir başlangıç yapmaktı.

Portola Valley'e gelirken tüm hayal kırıklıklarını Büyük Okyanus'a savurmuş gibiydi. Böylelikle hayal kırıklıkları tekrar gün yüzüne çıkamayacaktı.Anlaşılan hayal kırıklıklarından kaçması mümkün değildi.Bunu ruhundan prangalı adamın tek sığınağında anlaması gerçeklerden sıyrılabileceği anlamına gelmiyordu.

PORTOLA VALLEY ∣ Tamamlandı ♕Where stories live. Discover now