" Her doğum içimizdeki sancının sesidir. "
" Değerli sağlık çalışanları , Portola Valley kasabasında çalışacak bir ebe aranıyor. Kaliforniya'nın eşsiz manzarası karşısında büyülenerek minicik bedenlerin doğuşuna yeniden şahit olmak ; anne ve bebek a...
Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.
"Merhaba ,"
Rex , yanı başımda kendine ait hacmiyle durduğunda , temiz havayı içine çekip kıpırdadığında, bana bakarak içimdeki o boşluğu gördüğünde, kalbim arkasında rüzgarını bırakarak şaha kalkan atlar misali sarsıldı.
Sıcak havanın boğazımda bıraktığı etkiye aldırmadan "Sen..."diye fısıldadım "Tanrım, seni görmeyi beklemiyordum."
"Ahraz'ın davetini geri çevirmek kabalık olurdu." diye soludu "Sanırım biraz geç kaldım."
Ben ne diyeceğimi bilemez bir halde karşısında dikilirken O,bir kaşını kaldırdı.Yeşil elbisem yerine Rosalie'nin elbiselerinden birini ödünç almadığıma pişman olmaya başlamıştım.
Cevap vermek için kurumuş dudaklarımı araladığımda Casey hızlı adımlarla yanımıza sokularak Rex'in koluna dokundu "Geç kaldın dostum ,bunu görmeliydin." Rex'in dudakları yukarıya doğru kıvrıldığında Casey ve Rex içeriğini Bay Burkley ve eyaletlerin oluşturduğu derin bir sohbete koyuldular.
Bakışlarımı çatlayan toprağa yönelterek sandaletimin ucuyla birtakım şekiller çizmeye başladığım bir anda Casey'in sesi derin sohbetin nihayet bittiğini kulaklarıma duyurdu "Seninle konuşmak güzeldi dostum.En kısa zamanda bunu tekrarlayalım."
Casey'in uzattığı eli sıkarak genç adamın yanımızdan uzaklaşmasını izledi ardından bakışlarını yüzüme çevirdi. Casey ve diğerleri kamyonete doğru ilerlerken ben 'Ciğerleri Gökyüzü Dolan Adama' özgürce bakmanın heyecanını doyasıya yaşadım. İtiraf etmeliyim ki çekiciydi, hem de çok çekici.Giydiği gri gömlek geniş omuzlarını ön plana çıkartmıştı.Kırışan alnını, kurnazlıkla bakan bir çift ela göz tamamlıyordu. Çöl sıcağından kurumuş dudakları aralandığında tiz bir ses söylenmemiş kelimelerinin üzerine döküldü. Bakışlarımızı sesin geldiği yöne çevirerek huzurlu sessizliğimizin bölünüşünü izledik.
"Rex" diye seslendi Rosalie,yüzünde gülüşlerinin en cüretlisi vardı.
O, bu seslenmede başka bir ürperti olduğunu fark etmese de ben omurgamdan aşağıya inen sıcaklığın vücudumun her yerine yayıldığını hissettim.Beklenti içindeki bakışlarım sesin kaynağını tepeden tırnağa süzdüğünde odağımdaki adamı hayranlıkla izlediğini gördüm.Tanrı aşkına, bu kızın derdi neydi?
Rex, zoraki bir gülümseme takındı.
"Merhaba Rosalie."
"Seni görmek çok hoş." Boyalı dudaklarını ıslatarak sözlerine kaldığı yerden devam etti "Doktor Casey bir kamyonet ayarlamış dönüş yolunda bize katılmak ister misin ?"
Tanrım, en sahiplenici tavrıyla kolunu belime doladığında nefesimi tutmuş nabzımı sayıyordum.
"Teklifin için teşekkürler Rosalie fakat benim daha iyi bir fikrim var." Sesi erimiş frambuazlı dondurma gibi tatlı ve yoğundu.
