♕35.bölüm♕

23K 1.2K 317
                                    

Sabahın epey erken saatlerinde kırık kitap raflarında bulduğu tarihi aşk romanını çantasına attıktan sonra sağlık evinin pansuman odasında kahvesini yudumlama fikrini sevmişti

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sabahın epey erken saatlerinde kırık kitap raflarında bulduğu tarihi aşk romanını çantasına attıktan sonra sağlık evinin pansuman odasında kahvesini yudumlama fikrini sevmişti.Kahve kokusuna bulanan romantik satırlarda gezinmekten her daim keyif alırdı.

Kasaba yavaş yavaş uyanırken açılıp kapanan kapı seslerini duyuyordu.İşe giden insanların topuk sesleri ve okula giden çocukların neşeli sesleri kulaklarına doldu.Kasaba dışındaki okullara giden çocuklar için okul servisleri belirmeye başlamıştı.Saat sekize geliyordu.Çocukların en az okul kadar uykuya da ihtiyacı olduğunu düşünen Bahar hafif bedenlerin sırtındaki ağır çantalara baktı.

Çocuklardan daha küçük olanların yanlarında anneleri vardı ve çantaları kendi omuzlarına takmış bir halde neşeyle ilerliyorlardı.Boğazındaki yumruyu kovmak istercesine eliyle savdı.Böyle bir anın baş rolünde olamamanın ezikliğini yıllar boyu içinde taşımıştı.Bakışlarını kaçırarak kasabanın yorgun evlerine baktı.

Kahverengi, bej, gri gibi çeşitli renklerde ahşap evler vardı.Karşı caddedeki yeni boyanmış tek ev, beyaz pervazlı koyu yeşil bir kulübeydi. Dikkatle baktığında buranın bir hediye dükkanı olduğunu fark etti.

İtiraf etmeliydi ki sokak gerçekten güvenli görünüyordu.Hayat burada Los Angelas'taki gibi hızla değil yavaş ve ahenkli bir şekilde akıyordu.Yolda karşılaşan herkes durarak birbirine selam veriyor ve bunu nezaket gösterisi olsun diye değil gerçekten istedikleri için yapıyorlardı.

Sağlık evinin aralık olan kapısı açılarak genç bir kadın içeri doğru yürüdüğünde düşündükleri bunlardan ibaretti.Kapının kenarından gördüğü kadına bakarak sıcak kahve kupasını kaldırdı.

"Günaydın merhaba,"

"Günaydın, ebe sen misin?" 

"Evet, nasıl yardımcı olabilirim?"

"Sadece," diye mırıldandı kadın "Kasabaya yeni geldiğini duydum hoş geldin demek istedim."

Göz kapakları yarı kapanıktı ve koyu renk saçlarını at kuyruğu yapmıştı. "Hoş buldum teşekkür ederim." Gülümseyerek elini uzattı. "Ben Bahar Danielle Johansen."

Kadın, etli parmaklarını  uzatarak "Mary Jefferson,"diye yanıtladı. Tanrım, iri göbeğine bakarak hamile olup olmadığını merak etti. Yırtıcı bakışlar tepeden tırnağa kendisini süzdü.

"Kasaba hayatı zordur alışabildin mi?" 

 Sanırım kasaba halkının cesaret edemediği sorgu memurluğuna Mary soyunmuştu.İç çekti.

"Alışmaya çalışıyorum."

"Eh,Brendan da alışma konusunda yardımcı oluyordur şüphesiz."

PORTOLA VALLEY ∣ Tamamlandı ♕Where stories live. Discover now