♕14.bölüm♕

39K 2.3K 346
                                    

Umutlarını altın tozuna bulasa değerlenir miydi gözünde?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Umutlarını altın tozuna bulasa değerlenir miydi gözünde?

Kafası karışmış bir halde gözlerini kırpıştırdı.Kendisini uçsuz bucaksız bir kumsalda Hindistan cevizi ağaçlarının altında görüyordu.Elbette Brendan da orada tam karşısındaydı.Dalgalar kıyıya vurdukça utangaç bir ifadeyle kendisine bakıp gülümsüyordu. Işıltılı gülümsemesiyle gözlerini araladı kıyıya vuran dalga sesleri zihninde yankılanırken o, bu hayalde var olmanın isteğiyle yanıp tutuşuyordu.

"Lütfen kal.Gitme..." diye mırıldandı.Zihnindeki görüntü kaybolurken karşısındaki görüntü netlik kazanıyordu.

Brendan , yanından hiç ayırmadığı ve tek dostum diyerek sarıp sarmaladığı silahını Bahar'ın elinde gördüğünde silahını evde unutmakla büyük bir hata yaptığını anlayarak  durmak ve geri dönmek arasında bocaladı. O, bu ikilem arasında bocalarken silahtan firar eden bir mermi sol omzunu sıyırarak  kapıyı delip geçti. Acıyla yüzünü buruştururken kadının şok olmuş bir vaziyette gözlerini kırpıştırdığını gördü.

İrkilerek omzunu tuttuğunda parmaklarının arasından sızan kan, ufak halının kapatmakta yetersiz kaldığı tahta yer döşemesinin üzerine damladı.Zihninde aydınlanan notalar dokunduğu kan kadar katıksız ve acıydı. Karşısındaki gözlere bakmamaya çalıştı ; bakarsa vazgeçiyormuş gibi hissederdi eğer bakarsa kendinden geçerdi. 

Onu isteyerek vurmuş olamazdı bunun için hiçbir nedeni yoktu.Kasabaya geldiğinden beri Brendan ona hep yardım etmişti ve Bahar yapılan iyiliğe karşı nankörlük edecek birine hiç benzemiyordu. Bir an için silahların üzerine 'Kadınların silah kullanması yasaktır.' yazan bir etiket yapıştırmanın şart olduğunu düşünerek acıyla inledi.Hayır, bu mesleğini layıkıyla yerine getiren kadın polis arkadaşlarına haksızlık olurdu.Bir küfür savurarak odadan çıktı.

Bahar , olayın şokunu  atlatmış sayılmazdı Brendan'ı acı içinde gördüğünde birkaç dakika öncesini düşünerek  tiz bir çığlık attı "Aman Tanrım ! Ne yaptım ben?"

Adamı istemeden de olsa yaralamıştı.Kendisine iyilik yaptıkça  her defasında  başına bela olmayı başarıyordu. Ona fazla sorun çıkartmadan buradan gitmeliydi ; ama öncesinde yaptığı yanlışları düzeltmesi gerekiyordu.Hızla adamın peşinden gitti.

"Ben ...Ben gerçekten çok üzgünüm bu, bu istemeden oldu."

Sağ eliyle sol omzuna bastırırken serzenişini duymazdan gelip salona doğru ilerledi. Bahar  mani olamadığı gözyaşları yanaklarından süzülürken sesini  yeniden duyurmaya çalıştı.Ah, hadi ama ağlayan kadınlardan nefret ederdi.Bu çok küçük düşürücüydü ve bu haliyle dün akşamki cesur profilinden eser yoktu.

" Ben ... ben  inan bana seni vurmak istemedim her şey kazayla oldu."

Brendan , ayağına temas eden metale bakarak yere eğildi. Kapıyı delen mermi, ahşabın üzerinde ufak bir delik açılmasına sebep olmuştu. Silahından çıkan mermiyi eline aldı.Ufak merminin ucu kendi kanına bulanmıştı günün birinde kendi silahıyla vurulacağını hiç düşünmemişti mermi sıyırıp geçtiği için kısmen şanslı sayılırdı.Mermiyi mutfak tezgahının üzerine bırakırken Bahar koluna dokundu.Genç kadına istemsizce baktığında kirpiklerinde asılı kalan göz yaşlarını gördü.

PORTOLA VALLEY ∣ Tamamlandı ♕Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin