♕29.bölüm♕

20.7K 1.1K 406
                                    

Geceyi bir ustura gibi kesen feryatlar , içimde sessizce büyüyor ve büyük bir şiddetle vurarak hücreleri gelişigüzel sistemik bir tarzda parçalıyordu

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Geceyi bir ustura gibi kesen feryatlar , içimde sessizce büyüyor ve büyük bir şiddetle vurarak hücreleri gelişigüzel sistemik bir tarzda parçalıyordu.

Berrak ve son derece gizemli görünen göl suyuna gözlerimi kısarak baktım. İs kokusu burnuma doluyor yüzlerce meşaleden yayılan turuncu alevler berrak yüzeyde parıldıyordu.Gördüğüm tek şey odunlardan yapılma odanın bir alev topuna döndüğüydü loş ve puslu fakat kesinlikle ateşten yapılma !

Gözlerimi kırpıştırdım oksijenim tükeniyordu ve göğsüm sıkışmaya başlamıştı.Ağzımı açtım fakat alev tadını ağzımda hissedince kapattım.Ciğerlerim taşla dolmuşçasına acıyordu.

Soğuk rüzgar saçlarımın arasından eserken ufak kulübenin karşısında durmuş alevlerin kenarlarında dikili kurşun rengi notaların her an ölülerini bekleyen mezar taşlarına dönüştüğüne dair içimi kemiren korkuyla mücadele ediyordum.

Ensemdeki soğuk nefesi iliklerime kadar hissettiğim bir anda gök gürlemesini andıran bir ses kulaklarımda yankılandı.

"Hoş geldiniz Bayan Hector, yoksa size Giselle mi demeliyim?"  

Gözlerimi alev topundan ayırarak arkama döndüm.Bu oydu.Gecenin karanlığından daha karanlık olan adam.

Kuruyan dudaklarımı ıslatarak "Rex nerede?" diye bağırdım.

Liderin dudakları hafif bir sırıtmayla kıvrıldı"Ona bir şey yapmadık." dedi "Henüz."

Düşünceler kafamda acı vererek davul gibi çalıyordu.Göl bir ölünün yasını tutuyordu.

Liderin bakışları karanlıktı ve uzunca burnu sarı dişlerinin üzerinde asılı duran gevşek dudaklarına kadar iniyordu.Turuncu alevlerin gölgesi elinin üzerine düştüğünde çeliğe benzer kalın parmaklarında kırmızı bir meyve tuttuğunu fark ettim.Sarı dişlerini meyvenin etine geçirdiğinde tükürükle karışan meyve suyu çamurlu toprağa damladı.

Karanlık adam beni kocaman delici kara gözleriyle süzerek "Seni tekrar göreceğimi biliyordum" diye tısladı.

Gözlerine bakmamaya çalışarak "Geleceğimi nereden bildin?" dedim sesim beklediğimden daha gür çıkmıştı.

Lider ufak çaplı bir kahkaha atarak "Düşmanımı iyi tanırım.Şanslı bir tahmin diyelim gitsin."dedi konuşurken gözleri parlıyordu."Rex güvenliğinin garantisi olarak senin kendini teklif edeceğine inanmadı ama geldiğini gördüğümde kazandığımı anladım."

Acı, gözlerime kahverengi zerreler halinde doldu ama dayandım.Kahkaha sanki gölün sonunda bir dönüş yaparak bana doğru koşmaya karar vermiş gibi aniden büyüdü.Bedenimi büsbütün yutuyormuş gibi hissedene dek büyüdü.

Omuzlarımı dikleştirerek "Benden ne istiyorsun?" dedim düşüncelerim karmakarışıktı karşımdaki adamın yüzü sahtekarlığın mı yoksa karanlığın yüzü müydü aslında zihnimdeki soruların pek bir önemi yoktu bu kesinlikle ihanetin yüzüydü.

PORTOLA VALLEY ∣ Tamamlandı ♕Donde viven las historias. Descúbrelo ahora