♕52.bölüm♕

5.3K 426 181
                                    

Aşk, gözlerle değil ruhla görülür

Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.

Aşk, gözlerle değil ruhla görülür. Ve bu yüzden kanatlı aşk tanrısı kördür.

Zihnindeki düşüncelere eşlik eden canavarın adı Harpy idi. Kara pençenin zırhlı işlemeli kanatları ardındaki peçeli ölüm meleği. Lacivert gökyüzünün altında uzanan yıldırımın onun eseri olduğuna dair şüpheler vardı.

Koyu perdelerin ardında sahne zamanının geldiğini anlayan Harpy, zihinlerdeki peçeyi bir an için kaldırır; yıldırımlarını savururdu yeryüzüne. Bir anlık parıltı sönerdi göklerde.Ona eşlik edenler yalnızca hüzne boğulan kanatların ve hızlanan kalbin çırpınışları olurdu.

Colpo di fulmine. İtalyanlar yıldırım çarpmasına Colpo di fulmine derlerdi.Tercüme etmesi gerekirse aşk birini yıldırım gibi çarpacak güce sahipti ve bu his öylesine yakardı ki kalpleri, bedenler kül yumağına dönse bile alev almış ruhlar yıldırımın ışığı altında parlamaya devam ederlerdi.

Tıpkı kanatlı aşk tanrısının sanrıları gibi.

Bahar, oldukça yorgundu ve gözlerindeki yeşil hareler derinleşmişe benziyordu.Gözlerinin etrafında saklı bir hüzün asılıyken elindeki kitabın yıpranmış sayfalarını ürkekçe çevirdi. Shakespeare'den Alıntılar.Saklamaya çalıştığı tüm o eski duygular; yalnızlık, terk edilmişlik, güvensizlik, hepsi yüzyıllar önce yazılmış satırlardan kopup gelmiş , ona sevdiği insanlarla olan hassas bağlılığını anımsatmıştı.

Alnına düşen buklesine dokundu ve pencereden dışarı baktı.Dalgalanan gri bulutlar geceyi ağ misali sarmıştı. Pencerenin camında bir sinek daireler çiziyor, cam soğukla arasında bir engel oluşturuyordu.Loş ışıkta dinledi. Rüzgar olanca hızıyla esiyordu.Hayalet gibi uğuldadığını, içeri girmek için camlara baskı yaptığını duyabiliyordu.

Tepedeki loş ışığın altında gözlerinin önüne düşen satırlarda parmaklarını gezdirdi. Silik İngilizce kelimeler okunmaktan sararmış sayfalara özenle dizilmişti yorgun bakışları kelimeleri ahenkle tararken geçmişi bir yük treni gibi gerçeklerine çarptı.Genç kız bir anda bambaşka bir zaman dilimine gittiğini fark etti : Geceye.

Kulübesine döndüğünde kar hafifçe atıştırmaya devam ediyordu. Ufak şömineye odun ekleme işini bitirip, bir süre odunların çatırdamasını dinlemişti.

Bu kez sıkıntılı gözlerini ateşe çevirmiş ve o alevlerin içinde yok olmasını dilediği çocukluğunu hatırlamıştı.Diğer yandan geçmişinden ne kadar nefret ederse etsin onun etkisinden kurtulamadığını fark etmişti. İlişkilerini sabote etmeyi, uykularını çalmayı, en ufak mutluluğunu mahvetmek için tetikte bekliyordu. Ve Brendan Wilder uzun zamandır o mutluluğun çok da uzağında olmadığına dair içinde umut uyandıran ilk kişiydi.

Ateş, soğuktan uyuşan parmak uçlarını yeniden hissetmesini sağladığında  ağrıyan kasığını sıkıntıyla tutmuştu. En yalın haliyle henüz geçmişiyle barışmış dahası yaşadığı onca şeyi unutmuş değildi. Sevgilisinden ayrılmak evet bunu kabullenmişti. Harika bir köşe yazarı ve aldatan adam Daniel, arkasına bile bakmadan çekip gitmesini kolaylaştırmıştı, yalnızca yirmi sekiz yaşında kocasına her gün yeni yeni yemek tarifleri denemek için yanıp tutuşan bir kadından öğünleri hazır yiyeceklerle geçiştirmeye başlayan bir kadına dönüşmek boğazında düğümlenen bir şeydi. 

PORTOLA VALLEY ∣ Tamamlandı ♕Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ