♕2.bölüm♕

64K 3.5K 794
                                    

Yıkım, kanatlarını kopardı; yıkım gözyaşı kokardı

Deze afbeelding leeft onze inhoudsrichtlijnen niet na. Verwijder de afbeelding of upload een andere om verder te gaan met publiceren.

Yıkım, kanatlarını kopardı; yıkım gözyaşı kokardı.

Ruhundaki çatlaklara sızan adam, çıplaktı ve yatağın başlığına dayanmış vaziyette oturuyordu.Kucağında ise beline kadar uzanan kızıl saçlarıyla güzel olduğu her halinden belli olan çıplak genç bir kadın arkası kapıya dönük vaziyette muazzam bir doyumla hareket ediyordu. Daniel de kendinden emin erkeksi bir gururla kadının kar beyazı kalçalarını okşuyordu.

Bahar, Daniel'e sesini neden duyuramadığını şimdi daha iyi anlıyordu. Daniel , odadaki varlığını fark ettiğinde kahverengi saçlarının alnına dağıldığı yüzünden bir panik dalgası geçti. Kucağındaki kadını kenara doğru iterek kalkmaya çalıştı.Beline yarım yamalak sardığı havluyu tutarak , kapıya yönelen Bahar'a seslendi :

" Danielle dur bir dakika lütfen.Beni dinle."

Bahar ne hissediyordu şimdi ? Öfke , kıskançlık , intikam ?

Omzunun üzerinden baktığı zaman bakışları çakıştı ve aralarında yıldırım misali bir hareket canlandı.Genç kız nefesinin kesildiğini hissetti acı katran boğazına oturmuştu sanki.Duyguları karmakarışıktı bunu hak etmiyordu.Bir buçuk yıldır beraberlerdi ve Daniel'in onu ne zamandır aldattığını bilmiyordu.Daha önce de kısa süreli birkaç ilişkisi olmuştu ama en uzun süreli ilişkisi de şuanda gözlerinin önünde can vermişti.

Çocukça duyguları tarafından bastırılmış korkuları, suyun üzerinde yüzen saman taneleri gibiydi şimdi. Yaraları iyileşecek gibi görünmüyordu.

" Erkek değil misiniz hepiniz aynısınız." diyerek bağırdı.

Yarı çıplak halde peşinden gelmesi onu daha da çileden çıkarıyordu.Lanet olsun!

" Hey ! Danielle lütfen dinle.Beni anlayacağını düşünüyorum."

Bahar'ın iki ismi olduğu halde Daniel hep Danielle diye seslenirdi ; oysa Bahar annesinin hediyesi olan ilk ismini daha çok seviyordu. Çift kanatlı kapının önüne vardığında evden çıkmasına ramak kalmıştı portmantodaki çantasına uzandığında güçlü bir el kolundan tuttu.

" Dur .Hemen gitme.Konuşalım."

Tanrı aşkına, neden birden bu kadar kırılgan davranmaya başlamıştı ki? İçindeki kıskançlık kazanı fokur fokur kaynıyordu.Sert bir hamleyle kolunu adamın elinden kurtardı.

"Dokunma bana.Ne konuşacağız , konuşacak ne kaldı ? Sevgilin içeride seni bekliyor yatağını soğutma."

Adamın gözlerinde karanlık ve nefret yüklü bir şey parladığına yemin edebilirdi.Bakışları kara delikten farksızdı.

" O, Tanrı aşkına o benim sevgilim falan değil. Ben... Sadece biliyorsun."

" Görünen köy kılavuz istemiyor Daniel."

PORTOLA VALLEY ∣ Tamamlandı ♕Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu