♕41.bölüm♕

15.4K 1.1K 362
                                    

Wilder Malikânesi ince motiflerin işlendiği demir kapıların ardında tüm ihtişamıyla gecenin hükmünü sürüyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Wilder Malikânesi ince motiflerin işlendiği demir kapıların ardında tüm ihtişamıyla gecenin hükmünü sürüyordu. Koyu turuncu renkteki yüksek duvarların üzerinde bir dizi fener sıralanmış ; görkemli yuvarlak havuzun etrafındaki bronz melek heykellerini kristal bir toz bulutu sarmıştı.

Balkondaki rüzgar çanının çınlaması, ağaçların hışırtısıyla bütünleşerek eşsiz bir melodinin nakaratını işlerken geçmişin kokusu yağmur sonrası toprak kokusuna karışıyordu.

Siyah kamyonet ağaç dallarının altından geçti. Sonra da düzenli malikane sınırlarını çevreleyen geniş toprak yol boyunca ilerleyerek kapıları otomatik olarak açılan geniş garajın önünde durdu. Geniş araç özlemini duyduğu konforlu yuvasına kavuştuğunda genç kız uyuşan bacaklarını silkeleyerek genç adamın peşine takıldı.

Girişte beyaz bir verandanın altından geçtiklerinde Bahar masallardan kopup gelmiş hissi yaratan dev malikanenin önünde durdu; Devasa bina lacivert gökyüzüne uzanan ağaçların gölgesinde beyaz bir elması andırıyordu. Evin duvarlarının yakut renginde ışıldıyor olması onu adeta büyülemişti. Verandada simetrik dizilmiş çiçeklerin göze çarptığı altın rengi saksılar, içinde bulunduğu atmosfere hoş bir bütünlük katıyordu.

"Sanırım içeri girmek kapıda dikilmekten daha akıllıca bir hareket olur Bayan Johansen."

Yalnızca bir an tereddüt etti, sonra da onun emrini yerine getirdi.Farklı koşullar altında kadınlardan bazıları, hatta birçoğu gördüğü manzara karşısında uzun bir açıklama talep edebilirdi; ancak Bahar sesini çıkarmadan genç adamın mantığını sineye çekiyordu.

Brendan yakut işlemeli geçmişine bakarken, ayaklarının altındaki zemin oynamaya başladı. Kalbi karmaşık duygulara ev sahipliği yapıyordu. Sakinleşmek için derin bir nefes aldı; fakat sonra bir tehlike olmadığını gördü. Anılar göz kapaklarının ardında yüzlerce, binlerce yükseldi, sonra yavaşlayarak silindi.

Çift kanatlı beyaz kapının tanıdık sesi düşüncelerini böldüğünde etrafını kuşatan hafif bir meltemden başka hiçbir hareket yoktu.Başını yavaşça kaldırdı bakışları, taş duvardan daha güçlü görünen seyrek saçlı uşağa doğru kaydı.

"Hoş geldiniz beyefendi," Uşak Bahar'ı yeterince süzdüğünden emin olduktan sonra nazik bir reveransla genç kızı selamladı "Hanımefendi,"

Bahar yüzüne iliştirdiği sıcak gülümsemenin yeterince etkili göründüğüne şükretti. Brendan siyah deri montunu çıkartarak yaşlı adama uzattığında mor yağmurluğuyla ne kadar aykırı durduğunu fark etti. Brendan'a kaçamak bir bakış attı.Tanrım, kaslarının derinliğini gösteren v yaka gri tişörtü ve kalçalarını saran siyah kot pantolonuyla her zamankinden daha büyüleyici görünüyordu.

"Beyefendi, Bay Wilder sizi salonda bekliyor."

Benjamin'in yan tarafa dönmesiyle en son gördüğünden beri ne kadar zayıflamış olduğunu görebildi zira yaşlı adamın sırtındaki kamburluk eskisinden daha kabarık görünüyordu.

PORTOLA VALLEY ∣ Tamamlandı ♕Where stories live. Discover now