♕40.bölüm♕

17K 1K 287
                                    

Topuklarını kalın tabanlı botlarına bastırarak, tepelerinde daire çizen tehdidi görmezden geldi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Topuklarını kalın tabanlı botlarına bastırarak, tepelerinde daire çizen tehdidi görmezden geldi.Vücudundaki her bir kemik tek bir amaca odaklandığını açığa vuruyordu.Parmakları çapraz çantasının kulpuna asıldı, eklemleri fırlatılmaya hazır bir yay gibi gerildi ve saçları geriye doğru uçuşurken , bakışları öne doğru uzandı.Şimdi artık tutkulu takıntısı gözlerinin önündeydi.

"Mevsim-"

"Ah, merhaba."

"Bu soğukta neden kulübede değil de burada olduğunu sorabilir miyim?"

Gözlerini iyice açarak çamur bulaşan ayakkabılarına baktı, bir yandan da genç adamın narin bir ezgiyi andıran sesine kulak kabartmıştı.

"Ben... Seni bekliyordum."

Brendan'ın dudakları aniden kapandı. Başını eğdi,uzun kirpiklerin çevrelediği gözleriyle rahatsız edici biçimde bakmaya başladı.Onu Redwood City'e çağırdığı geceden beri ikinci kez görüyordu ilki sorgu odasında Gölge Adamla ilgili ifade verdiği sıradaydı ki -Darrow'un genç kızın ifadesi doğrultusunda zanlı hakkında robot bir resim çizmeye çalıştığını biliyordu- İkincisi ise şimdiydi.

Dudakları hala kıpırdayan genç kızı süzdü.

"Pekala, hazırsan çıkalım."

"Şey, elbette hazırım."

Genç adam, elindeki çiçekli minik valize uzanırken Bahar yutkundu. Ufak bir kız çocuğu gibi göründüğüne emindi.Siyah kamyonete doğru yürürken genç adamı izledi.Bir yandan rüzgarı ağırlayan geniş kasayı izliyordu şüphesiz kamyonetin açık kasasında gitmek eğlenceli olabilirdi.

"Haydi, atla bakalım."

Bu araca ikinci binişiydi ilki mucizevi bir doğumdan çıktığı geceydi sonrasında ise... Brendan'ın kulübesinde kalmıştı.Aklına gelen düşüncelerle gülümsedi.Bir insana koşulsuz güvenmek onun ardından sorgusuz sualsiz gitmek demekti ve şu anda yaptığı tam olarak buydu.

Ayaklarını yüksek basamağa bastırarak, derin bir nefes aldı.Ani duruşun etkisini azaltmak için de ağırlığını arkaya doğru verdi.Gri Jaguarla yola çıkmak çok daha akıllıca olabilirdi; fakat Bay Kuşkulu Bakış'ın buna izin vermeyeceğine adı kadar emindi.

"Pekala, Bayan Johansen emniyet kemerinizi bağlayın lütfen."

"Elbette Bay Wilder."

Aniden gaza bastığında öne doğru fırladı "Vay canına bu da neydi?"

Brendan muhteşem gülüşlerinden birini takınarak "Hayatımın dönüm noktası " dediğinde  tüm endişeleri mantığının köhne odalarına kilitlendi.

PORTOLA VALLEY ∣ Tamamlandı ♕Where stories live. Discover now