♕9.bölüm♕

41.9K 2.7K 271
                                    

Davetsiz misafir olup çalsam yüreğinin kapısını, ellerimdeki çamur kirletir mi ruhunun askısını?

Hoppsan! Denna bild följer inte våra riktliner för innehåll. Försök att ta bort den eller ladda upp en annan bild för att fortsätta.

Davetsiz misafir olup çalsam yüreğinin kapısını, ellerimdeki çamur kirletir mi ruhunun askısını?

Kapı eşiğindeki manzara karşısında birkaç saniye donakaldı.Bir merak dalgasının vücuduna yavaş yavaş yayılmaya başladığını hissetti.Silahını çevik bir hamleyle yerine koyduğunda büyümüş gözlerini kapıdan ayıramıyordu.Hayatında görmediği bir manzara tam karşısında duruyordu.

Brendan'ın bu tuhaf hali Bahar'ı daha da tedirgin etti odadan çıktı. Adamın geri adım atmasından faydalanarak manzaranın görüş alanına girmesini sağladı.Yirmi-yirmi beş yaşlarında çekik gözü genç bir adam nefes nefese bir halde kapı eşiğinde durmuş ; yüzünü ıslak bir ifadeye bürüyen ter damlalarını silerek yalvaran gözlerle Bahar'a bakıyordu.

" Ne olur yardım edin.Karım...karım..."

Gözlerini birkaç saniyeliğine adamdan ayırdığında yolun karşısındaki kadını fark etti.Kadının karnı burnunda , kıyafetleri ise çamur içindeydi.Yan tarafındaki paslı elektrik direğinden kuvvet alarak ayakta durmaya çalışıyordu.Adama "Lütfen sakin olun." diyerek karşısındaki  kadına doğru koşup aceleyle koluna girdi. Şaşırmış vaziyette olduğu yerde öylece  duran Brendan , çekik gözlü adamın omzuna dokunarak ona bir nevi manevi destek olmaya çalıştı ardından çamurlu yolun karşısındaki hamile kadına yöneldi. Panik halindeki birçok insanla muhatap olmuştu ; fakat doğurmak üzere olan gebeyi gördüğünde çok şaşırmıştı.En son ne zaman doğurmak üzere olan bir gebe gördüğünü düşündü.Bu sorusuna yanıt bulamadı.

Bahar , genç kadını  " Sağlık evine kadar dayan tatlım. Derin derin nefesler al korkma ben ebeyim.Elimi tut istersen." diyerek  cesaretlendirmeye çalıştı.

"Bana bırak.Ben hallederim." dediğinde şaşkın bakışlarına maruz kaldı. Tanrı aşkına, o ufak tefek bedeniyle kadını sırtlamaya çalışmayacaktı öyle değil mi?  Hamile kadını ona aldırmaksızın tek hamlede kaslı kollarına aldığında Bahar'ın bu güç karşısında nefesi kesildi.

"Acele edin Bay ...Wilder."

Brendan , kollarındaki kadının acı çektiğini yüzünden okuyabiliyordu. Kadın sık aralıklarla nefes alıp kesik kesik inliyordu. Birbirinden farklı birçok olaya tanıklık etmişti ; fakat böylesini daha önce hiç yaşamamıştı.Doğum anı yaklaşan bir gebeye nasıl davranması gerektiği hakkında en ufak bir bilgisi yoktu.Kadına karşı temkinli davranmaya çalışarak açık olan kapıdan içeriye süzüldü.

İçeri girdiklerinde Bahar , telaş içerisinde jinekolojik masayı aradı.Doğum masası olmadan doğum yaptırmak bir hayli zor olacaktı.Nihayet aradığı masayı laboratuvar kapısının arkasında bulduğunda içten içe sevinerek kapının yanındaki  Brendan'a ardından da kucağındaki kadına baktı.Kadının inlemeleri şiddetini arttırmış bu da yorgun düşmesine neden olmuştu.Her saniye aleyhine işliyordu. Jinekolojik masayı odanın ortasına çekerek kapının yanındaki Brendan'a seslendi.

PORTOLA VALLEY ∣ Tamamlandı ♕Där berättelser lever. Upptäck nu