" Her doğum içimizdeki sancının sesidir. "
" Değerli sağlık çalışanları , Portola Valley kasabasında çalışacak bir ebe aranıyor. Kaliforniya'nın eşsiz manzarası karşısında büyülenerek minicik bedenlerin doğuşuna yeniden şahit olmak ; anne ve bebek a...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Güneşin batmaya hazırlandığı tarafta kurşuni renkteki büyük bulutlar bıçak darbesiyle parçalara ayrılmış gibi incecik duruyor ; bulutların karanlık gölgesi salonumuzun ışıltılı döşemesinin üzerine düşüyordu.Bu kış söylenenin aksine çok şiddetli geçmese de mart ayı kendisine has soğuğuyla gelmişti.Bir süre pencerenin pervazına dayanarak erimeye yüz tutan kar kristallerini izledim .Paul , elinde ufak bir kürekle erimeye yüz tutan karları bahçe duvarının kenarına biriktirmeye çalışıyordu. Paul'u izlemek hemen hemen herkesin bir amaç uğruna yaşadığı bu dünyada gerçek amacımın ne olduğunu bir kez daha düşünmeme neden oldu.
Rosalie'nin amacı Arnold Robert ile evlenmek ,Betty Halanın amacı yardım kuruluşlarında gönüllü olarak çalışmak , Caroline ve Paul'un amacı bu evi yaşanılır hale getirmeye çalışmaktı.Annemin amacı ise yaptıklarını her ne kadar onaylamasam da konfor içinde yaşamaktı.Peki ya ben , ben bu karmaşanın içerisinde tam olarak nerede bulunuyordum ? Bir şeyler yapmak kendi ayaklarımın üzerinde durmak istesem de işe nereden başlayacağım konusunda kararsızdım.İnsanların beni yalnızca Kate ve Darrin'in kızı olarak görmeleri onurumu zedeliyordu.Çoğu zaman soyadımı bırakarak kaçıp gitme isteğiyle yanan kalbimi susturmakta dahi yetersiz kalıyordum.Omuzlarımı dikleştirerek ciğerlerimi mart soğuğuyla doldurdum.Kulaklarıma Betty Halanın tiz sesi dolana dek kendimi bu dünyadan bir kaç saatliğine de olsa soyutladığım için mutluydum.
"Tatlım hala hazırlanmamışsın."
Başımı yavaşça bu tanıdık sese çevirdiğimde büyük avizenin altında parlayan yaşlı kadını gördüm. Betty Hala , yaşına rağmen her zamanki şıklığını koruyordu .Diz kapaklarını örten gri bir etek üzerinde ise annemin Newyork gezilerinden birinden getirdiği yaka dekolteli bordo gömleği tercih etmişti. Boynundaki inci gerdanlık bordo gömlekle uyum içerisinde ışıldıyordu.O, hiçbir şey olmamış gibi karşımda böyle ışıldarken ben damarlarımdaki bütün kanın yavaşça çekildiğini hissediyordum.
Herkes sanki o tartışma hiç yaşanmamış dahası babam bu evde hiç var olmamış gibi davranıyordu ; oysa söz konusunu tartışmayı herkes duymuştu.Babam o geceden sonra eve bir daha uğramamış ; annem ise kendine özgü yöntemlerle herkesin ağzını mühürlemişti oysa herkesin ağzını mühürleyen konunun gerçek ve iğrenç yüzünü ben biliyordum ne var ki annem benim bildiğimi bilmiyordu.
Betty Halayı onaylarcasına başımı salladım.Odama gitmek için kapıya yöneldiğimde tiz sesi kulaklarımda tekrar çınladı.
"Tatlım kıyafet seçiminde sana yardım etmemi ister misin ?"
Kıyafet seçimini her ne kadar kendim yapmak istesem de Caroline ve annemin bu vazifeyi üstlendiğini adım gibi biliyordum."Teşekkürler Betty Hala sanırım kendim halledebilirim."diye mırıldanarak yaşlı kadının endişeli gözlerine bakmamaya çalıştım.
Odamın kapısını açtığımda tahmin ettiğim gibi Caroline ve annemi dolabımın başında buldum.Annem, derin dekolteli lacivert elbisesinin içinde her zamanki gibi göz kamaştırıyordu.Beni görünce yapmacık bir ifadeyle gülümseyerek "Ah Giselle biz de seni bekliyorduk.Şunun güzelliğine bakar mısın ? " dedi.Annemin elinde bana en az iki beden küçük gelen siyah bir elbise onu tercih etmem için inatla göz kırpıyordu.Alışveriş için çıktığımız gün annemin kararsızlıkları sonucunda yalnızca bana kıyafet alınamamıştı.Deneme kabinindeki görüntü aklıma geldiğinde ellerim istemsizce boğazıma gitti.Neyse ki o günden sonra Arnold Robert'i bir daha görmemiştim ; fakat bu gece istemesem de onu görecektim ve kahretsin ki bu geceye katılmak zorundaydım.
