Tek kaşını kaldırarak kadının asıl amacının ne olduğunu anlamaya çalıştı.

"Bay Wilder ve Doktor Giselle'nin yardımlarını inkar etmem kabalık olur."

Genç kadın omzunu silkti.Gözleri rahatsız edici bir tonda parlıyordu.

 "Brendan iyi biri sakın onu üzmeye kalkma."

Tanrı aşkına, adamı gördüğünde heyecanlandığı doğruydu fakat dışarıdan bakan insanların aralarındaki saçma elektriği fark etme olasılığını düşünmek dahi istemiyordu.Bir an kapıya doğru baktığında Giselle'nin gelmiş olduğunu fark etti.Aynı anda doktor bir adım öne çıkarak,"Mary" dedi "Bir sorun mu var?"

"Ah, hayır günaydın Bayan Hector. Ben de ebe hanıma kasabamıza hoş geldin diyordum."

Giselle kadını süzerken paçaları çamurlu kot pantolonunu silkeleyerek "Sanırım artık gitsem iyi olur." diye mırıldandı.

"Teşekkürler.Bu nazik hareketin için," dedi Giselle.

Yırtıcı bakışlar yeniden yüzüne döndü "Tanıştığımıza memnun oldum seni gördükten sonra Brendan'ın neden öyle davrandığını daha iyi anladım." diyerek uzaklaştı.

Şaşkın gözler kahverengileriyle buluştuğunda yaşlı kadının umursamaz bir ifadeyle omuz silktiğini gördü.

"Mary meraklıdır.Sırf seni görmek için bahanelerin arkasına saklandığına eminim."

"Bay Wilder hakkında söyledikleriyle ne demek istemiş olabilir?"

"Brendan'ın polis arkadaşlarından birinin eski eşi.Zamanında adamın gönül yarasıyla epey sarsıldığını biliyor koruma içgüdüsüyle seninle konuşmak istemiş olabilir."

"Bay Wilder'ı neden benden korumak istemiş olsun ki?"

Giselle  'aptal olma' der gibi baktı.Kelimelerin tükendiği anlarda bile tuhaf bir biçimde bedeniyle iletişim kurabiliyordu.Kalbinde hala taze bir yara olabilirdi.Hala geçmişte takılı kaldığı berbat noktaları olabilirdi ; fakat Bahar, doktorun bir şeylerin farkında olduğunu kuyuyu andıran derin gözlerine baktığında anladı.

Doktor göz kırptı ama biraz bile göstermeye çalıştığı kadar kendinden emin değildi. Bahar'ın ihtiyacı olan bir beceri varsa o da hislerini gizlemenin bir yolunu bulmaktı.

*

Yeşil çayını içeli bir saat olmuştu ki günün ilk hastası geldi.Üzerindeki kırmızı elbisenin orta kısmı oldukça şişmiş kızıl saçları örgülü hamile bir kızdı gelen.Elindeki yoğurt kabında köy yumurtaları vardı.İçeri girdiğinde kabı yere bırakarak gülümsedi.

"Merhaba,"

"Merhaba Sandra vakit geldi mi?"

"Ha-hayır sadece kontrole geldim."

Sandra, ilk bebeğine gebeydi ve doğum yapmaktan deli gibi korkuyordu.İyice belirginleşen karnını okşayarak "Daha üç ay var." diye mırıldandı.

Bahar kızın utangaç tavırlarından hoşlanarak şişkin karnına baktı "Gerekli kontrolleri zamanında yaptırman çok güzel.Bu, her ikinizin sağlığı için çok önemli."

Giselle dosyaların bulunduğu kilitli çekmeceden Sandra'nın pembe dosyasını uzattığında Bahar teşekkür ederek rutin kontroller için laboratuvara inmeyi önerdi.Genç anne adayının kan basıncı normal, kilo artışı normal ve son tahlilleri de son derece iyi görünüyordu.Her şey yolundaydı ancak her ihtimale karşı kan değerlerine bakmalıydı açlık kan şekerini ölçmek üzere kan aldığında kansızlık problemi yaşamadığına adı kadar emindi.

PORTOLA VALLEY ∣ Tamamlandı ♕Where stories live. Discover now