" İlk yardım yapmamız lazım.Bu şekilde kan kaybediyorsun."

Onun tarafından görmezden gelinmek genç kızı üzüyordu.Öfkelense hatta bağırsa şimdiki sessizliği kadar canımı acıtmaz diye düşünüyordu.

"Vakit kaybediyoruz.Hemen hastahaneye gitmeliyiz."

Bir adım gerileyerek muhatabını yanıtladı.Tanrım, ona çok öfkeliydi.

" Hastahaneye gitmek istemiyorum.Senden şikayetçi olurum diye korkuyorsun değil mi ? İstemeden de olsa devletin memurunu yaraladın ve hapse girmekten de deli gibi korkuyorsun öyle değil mi ?  "dedi aklına gelen kelimelerin düşünmeden dudaklarından dökülmesine izin vererek.

Duyduğu sözler karşısında afalladı.Kazaya hiç bu açıdan bakmamıştı Brendan yaralıyken üstelik parmakları arasından sızan kanı gördüğünde aklına şikayet konusunu hiç getirmemişti. adama yaklaşarak ela gözlerinin içine baktı :

"Bay Wilder. Bugün olanlar benim hatamdı bunu kabul ediyorum merakıma yenik düştüm ve odanıza girdim silahını bulmayı beklemiyordum.Tanrı aşkına, o silahı incelerken odaya geleceğinizi ve silahın patlayacağını nereden bilebilirdim ki ? Ayrıca beni şikayet etmen umurumda bile değil.Şimdi lütfen omzuna bakmama izin ver."

"Canın cehenneme!"

Öz güveni karşısında şaşırmıştı. Bir çocuk gibi huysuzlanarak ikili koltuklardan birine oturduğunda panik içinde bir şeyler aradığını gördü.Hırçınlığı asiliğini kamçılıyordu.Öylesine inatçıydı ki...Ne söylese gitmeyecekti.

" Ne arıyorsun baş belası ? Yarım bıraktığın işi tamamlamak mı istiyorsun belki bilmek istersin başka silahım yok."

Bahar , öfkeyle dişlerini sıktı. " Hayır Bay ukala silah falan aramıyorum.Ben sadece ilk yardım için kullanacağım birkaç malzemenin derdindeyim hepsi bu."

Brendan , hızlanan kalbine birkaç küfür savurdu.Bahar öfkeliyken daha da güzel oluyor diye düşünerek genç kadının pembeleşen yanaklarına dokunma isteğini bastırdı.Bu kadından uzak durması gerekiyordu ve bugün yaşananlar uzak durması için gereken bahaneyi altın tepsi içinde kendisine  sunuyordu.Yıllardır polislik mesleğinin içindeydi ve suçluyla suçsuzu ayırt etmesi çok uzun sürmezdi.Beden dili okumadaki başarısı onu mesleğinde üst kademelere taşımıştı. Bahar'ın kendisini kazayla vurduğunu biliyordu ; fakat onu suçlamak işine geliyordu.

" İlk yardım çantası mutfak tezgahının üstünde.Hayret etrafı karıştırırken onu nasıl fark etmedin şaşılacak şey doğrusu ! "

Onu duymazdan gelerek mutfak tezgahına yöneldi.Tahmin ettiği gibi malzemeler çok kısıtlıydı.Ufak tencereye su koyarak biraz ısınmasını sağladı.Yaptıklarının steril olmadığını biliyordu ama şu anda yarayı temizlemek için başka çaresi yoktu.Çekmecedeki birkaç ufak havluyu ve ısınan suyu yanına alarak adamın yanına oturdu.

"Pekala bu şartlarda yapabileceğimin en iyisini yapacağım.Öncelikle gömleğini çıkartmamız gerekiyor." 

Tişört ya da gömlek tarzı rahat kıyafetler tercih etmesini iş yerinde daha özgür hareket etme isteğine bağlıyordu.Hastanede çalışırken giydiği formalarını düşündü. Hastahaneden ayrılırken formalarını yanına almamıştı gideceği kasabada formaya ihtiyacı olmayacağını biliyordu.Kendi kıyafetlerine baktığında Jaguarın içinde kalan bavullarını düşündü ona ayrılan kulübeye yerleşemediğinden kıyafetlerini arabasında değiştirmeyi tercih etmişti.Bavulun içinde kırışan kıyafetlerini düşünmemeye çalışarak Brendan'a odaklandı.

PORTOLA VALLEY ∣ Tamamlandı ♕Where stories live. Discover now