76. Bölüm: FİNAL

44 7 143
                                    

   "Nasıl? Nasıl? Nasıl? Na..."

   "Bozuk plağa bağlama Serhatçığım," dedi Melodi, kendinden emin duruşu ve ses tonuyla, "Kanlı canlı karşınızdayım. Bir süredir nefesinizi kesen dumanın üstünüzden nasıl kalktığını görebiliyorum. Bazen risk almak gerekir, değil mi?"

   "Sen... ne riski?" dedi Yağmur, "Alıkonmadın mı?"

   "Seni çok seviyorum kömür saçlı kız çocuğu!" diye kıkırdadı Melodi, "Gözün nasıl da üstümdeydi ama! Gerçekten harika bir oyuncusun. Bir tek beni kandıramazdın. Tek üzüldüğüm konu, zaten o ana dek kaçmaya yeltenmeyeceğimdi. Bu iki geceyi daha sakin atlatmanı isterdim. Olsun, uyandın ya..."

   "Pes!" dedi Toprak, "Önden gidip bizi korudun. Ya sana bir şey olsaydı?" 

   "Deliler delisi Melodi'ye ne olabilir ki? Biz boşuna acı çekmişiz, baksana. Lanete musallat olsa şaşırmazdım." dedi Serhat, "Daha öncesini unutun. Hayatımın şokunu tam şimdi, burada yaşadım!"

   Melodi bizi kahkahalarla dinliyordu, "Ah, çocuklar... gözünüzde büyük bir gizemim, değil mi? Neler yaşadım, nelerle karşılaştım? Anlatmaya zamanımız yok. Bekleniyoruz."

   "Bekleniyor muyuz? Nereye?" dedim. 

   Tam sağ çaprazımda güçlü bir kapı gıcırdaması işittim. Ses yakınımızdan geliyor olmalıydı çünkü bir gıcırtı sessizlikte yankılansa da bu denli yakınımızda hissedilemezdi. Etrafımıza bir an önce bakmalıydık.

   "Duydunuz zilin sesini." dedi Melodi bir program moderatörü misali, "Yüzleşeceğimiz bölge bir bina olmalı. Gidelim. Ama dikkat edin."

   "Niçin?" dedi Serhat ağzı açık bir şekilde Melodi'yi seyrederken.

   "Çünkü sizi koruyacak bir Melodi daha yok da ondan."

   Melodi haklıydı. Mucize son bulmuş, kendi kendimizin mucizesi olmak adına harekete geçmiştik. Onu bu kısa süreli vedada ne kadar özlediğimi fark ettim. Duygusal hissediyordum; yaşadığını bilmek... ama dahası vardı. Benim için yaptıkları... Korkut amcalarla tanıştıktan sonra onun için bahsettiği özelliğin en kritik yerde bize can olması... Melodi, yaşam müziğimizin kalbiydi ve artık yüzleşmek için yaşadığım eksiklik tamamlanmıştı. Evet, Melodi ruhumuzun gıdasıydı.

   Hepsi gıcırtı sesine doğru etrafını kolaçan ederek ilerliyordu. Melodi ise durmuştu; adeta ne düşündüğümü okuyordu. 

   "Melodi, lütfen gidelim. İyiyim."

   "İyisin, Egeciğim. Hem de çok iyisin." diye kahkaha attı Melodi, "Attığın her adımda benim esintilerimi okuman nasıl bir his, bir bilsen! Bitmezçember'den döndüğümde saçlarımı savurup şehrin en işlek caddesinde tur atacağım. Havamdan geçilmeyecek!"

   "Sen gelmeden önce omuzlarım..."

   "Düşmüştü, biliyorum." diye tamamladı, "Ahh, ah... bensiz ne yapacaksınız siz? Düşmeyecek o omuzlar, rövanşı altı golle alacağız. Anlaştık mı?"

   "A...anlaştık..." dedim ilk bebek adımımı atarcasına ilerlerken.

   "Ege, Melodi! Hadi artık." dedi Pınar. 

   "Seninki sabırsız. Rüyalarını yaşayacak ya, hissediyor o da."

   "Doğru söylüyorsun." diye karşıladım, "Başka neresi olabilir ki? O yapıyı bulmalıyız."

   Melodi'nin bileğimi çekip zıpır adımlarla koşmamızı sağlamasıyla birkaç saniye içinde dostlarımıza vardık.

   "Altı... altı... altı... dedemin sakalı yolda kaldı." diye fısıldamaya başladı Serhat, az önceki olayların ardından ruhunu geri kazanmışçasına eğlenceli ve şaşkın tavırla.

Korku Tutkunları | İlk MaceraDonde viven las historias. Descúbrelo ahora