10. Bölüm: Sihirli Güçler

113 16 74
                                    

   "Ne demek istiyorsun?" dedi Toprak.

   "Hangi olasılık sıfır ki?" diye karşıladı Pınar, Serhat'ı kolundan tutarken, "Her şeyin mümkün olduğunu göstermeye çalışıyorum."

   "NEDEN?" diye kükredi Serhat, sesini tüm mahalleye duyururcasına. Sustuğunda ise odanın loş tonu onu karşıladı. Hemen ardından ise Pınar...

   "Çünkü öyle hissediyorum." 

   "Herkes her şeyi hissedebilir Pınar." dedi Toprak, "Gizemlisin. Bize mantıklı açıklamalar yapmadığın sürece bu düşüncemiz katlanacak."

   Pınar, Toprak'ı tüm korku aurasını temizleyen bir tütsü kıvamındaki gülüşüyle yanıtladı. Böylesine güçlü bir fırtınanın ardından içimizi anında ısıtan gündoğumu etkisini beklemiyordum.

   "Hiç size zamk gibi yapışan bir hisse kapıldınız mı?" dedi Pınar, "Hissin akışına zıt yüzdüğünüzde sizi akıntıya çekmeyi başaran... işte kısa bir süredir yaşadığım bu."

   "Bizi tımarhaneye sokmak mı?" diye kişnedi Serhat, "Bunu başarıyorsun."

   "Planın ne?"

   Ses tonumdaki keskinlik eski dostlarımın dahi bana kilitlenmesine yol açtı. Gergindim. Ne planlıyordu?

   "Bir planım yok Ege." dedi Pınar, "Ama... hislerimdeki kaçınılmazlık aklıma birtakım durumlar getiriyor."

   "Açıkla, lütfen. Her şeyi." dedim.

   Pınar ayağa kalktı. Hafif adımlarla odada volta atarak açıklamaya başladı:

   "Gördüğüm kabusun peşinden koşma çılgınlığıma ortak olacağımı söylediğinizde, durumun ne kadar ciddi olabileceğini görmenizi istiyordum. Bu bir istekti, iyiliğiniz için. Fakat, asıl bahsettiğim durum, güçlü dürtülerimin bir gerçeği işaret ettiği."

   "Ne gerçeği?"

   "Mucizenin gerçekleşmesi gerçeği. Kabusumda gördüğüm yerle yüzleşeceğim gerçeği."

   Hislerini analiz ederek olabilecek bir senaryoyu öngörüp bizi tehlikelere karşı hazırlamayı arzulamıştı. Bunu ilk kez yaşıyordum. 

   "Bu davetten kaçarsan ne olacaktı Serhat'çığım?" dedi Pınar.

   "Gıcıksın sen!" dedi Serhat, "İngiliz kadın bir anda karşıma çıkar dedim. Demez olaydım be!"

   Pınar kıkırdarken Toprak araya girdi:

   "Fikrimden vazgeçmedim tabii. Ve... korku denen duyguyla iki gecedir tanışıyorum. İhtiyacımız varmış ki yaşamışız, değil mi çocuklar?"

   "Ya ortak, doğru söylüyorsun da... elektriği kim kesti?"

   Serhat çok haklıydı. Pınar'ın planladığı zamanda elektriğin kesilmesi çok düşük bir olasılıktı. Özellikle yıllardır kesilmeyen elektriğin o ana denk gelmesi... buna açıklama getiremiyordum.

   "Hayat acayipliklerle dolu çocuklar." dedi Pınar, "Ve keşiflerle..."

   "Ve kararlılıkla." dedim, "Konuyu çekim yasasına çekeceğim."

   "Heh, illa kapıdan bir varlık getireceksiniz. Niyetiniz bu, değil mi?" dedi Serhat.

   "Hayır, sadece beyin fırtınası." dedim, "Çekim yasasının her açıdan etki edebildiğinin farkında mısınız?"

   "Öyle cidden," dedi Toprak, "Peri de çekebiliriz, cin de..."

   "Tozpembe rüya da çekebiliriz, tozpembe kabus da..." dedim.

Korku Tutkunları | İlk MaceraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin